12 Ateistlere Cevaplar : Allah'mı Tanrı mı Demeliyiz ? Tanrı Desek Olmaz mı?

Soru : Soner Yalçın; "Allah" Diyenlerin İddiası Şuydu: "Tanrı Sözcüğü Hıristiyanlara Aittir! Bu Söylem İslam'a Aykırıdır. Samimi Müslümanlar Allah Der!"(Tolonbey-Yalancının) Hangi Hıristiyan "Tanrı" Diyor: SÜPER YALANCI? İngilizler "God" Diyor.Fransızlar "Dieu" Diyor.Lmanlar "Gott" Diyor.İtalyanlar "Dio" Diyor.İspanyollar "Dios" Diyor.Daha Geçmiş Dillere Gidersek Latincede "Deus" Demek.Uzatmayayım… Hıristiyanlar "Tanrı" Demiyor. 

Adı Üzerinde Bu Şahıs Bir Yazar ! İslam Alimi Değil !... İslam İlimleri Hakkında Hiçbir Bilgisi Yok !

Sual : Allah Yerine Tanrı Diye Bilir Miyiz?

El Cevap

Bu Gibi İslam'i İlimlerin Istılah Konusu Olan Tüm Meselelerde Bir Usül Bir Kaide Belirtilmiştir. Buna Uyulmaması Durumunda Da Yanlış Sonuçların Ortaya Çıkması Doğaldır. Siz İlk Gömleğinizin Düğmesini Kaydırırsanız Ve Yanlış Yerden İliklemeye Başlarsanız Sona Geldiğiniz De İki Yakanız Bir Araya Gelmez. Aynen Bunun Gibi De İslam'i İlimleri Veya İslami Bir Meseleyi Yorumlamadan Önce O İslami İlim Dalında O Meseleye Vakıf Ve Mesele Hakkında Usül Öğrenmeniz Gereklidir.. "Usulsüzlük, Vusulsüzlük Doğurur" Veya "Vusulsüzlüğümüz, Usulsüzlüğümüzdendir."Demiştir Üstadlar. Bir Maksuda , Bir Hedefe Ulaşamamanın Nedeni; Maksada Ulaşmak İçin Gerekli Yöntem Ve Metoda Uyulmamasındandır. Usul, Hem İslami İlimlerde Ve İslami İlimlerin Alt Dallarında Hem De İslami İlimlerin Dışındaki Pozitif İlimler Dediğimiz İlimler İçinde Geçerlidir.

Misalen : "Çanakkale Bölgesi'ne Topçu Çıkarması" 
 Diye De Formüle Edilen 4 İşlemde Soruyu Çözmeye Başlamadan Önce Bir Metod , Bir Usül Belirlenmiştir ( Önce Paranteziçi, Üslü-Köklü Çarpma-Bölme Ve Toplama-Çıkarma Yapılır. Çoklu İşlemlerde İşlem Soldan Sağa Olacak Şekilde Devam Eder.) İşlem Sırasına Riayet Edilmezde Herkes Aynı Sorudan Binbir Farklı İşlem Sonucu Çıkaracağı Gibi

Aynen Öyle De:


Nasıl Kur'an Okumadan, Ayetlerin Kelime Manalarını Yorumlamadan Önce Usul-U Nahiv Ve Sarf Eğitimi Alır, ,Manasını Anlamak İçin Usül-Ü Tefsir Okur , Hadisten Evvel Hadis Usulünü; Fıkıhtan Evvel Fıkıh Usulünü, Ve Kelam İlmi Öğrenmeden Kelam Usulünü Bilmek Şarttır. "Zira Usul Bilmeyenin İlmine İtibar Edilmez." Basit Bir 4 İşlem İçin Bile Bir Metod Bir Usül Belirlenmişken İşte İnsan, Cenab-I Hakk'ın Böyle Antika Bir San'atıdır Ve En Nazik Ve Nazenin Ve Bir Mu'cize-İ Kudretidir Ki; İnsanı, Bütün Esmasının Cilvesine Mazhar Ve Nakışlarına Medar Ve Kâinata Bir Misal-İ Musaggar Suretinde Yaratılmış Olan İnsanı Yazan Kuran Ve Onu Anlatan Hadis Ve Onu Yaşayan Sünneti Seniyeyi İlgilendiren Bir Meselede Nasıl Usülsüz Metodsuz İş Görülebilir? Hatta Bu Yargı Haddi Zatında Bütün İlimler İçin Geçerlidir.

Ama Bu İlimlerin İçinde Hele De Konu, Allah'a (Cc) Vuslat Olursa Mesele Daha Da Ciddidir. Çünkü Yol Uzun Ve Tehlikedir. Elinizde Uzakları Yakın Eden Kur'an-I Kerim Gibi Bir Hakikat Teleskopu ,Ufak Ve İnce Meseleleri Büyük Eden Hadis-İ Şerif Gibi Bir Mikroskop İle Bakılmalıdır. Yoksa O Yolun Tehlikesi, Metotsuzluk Ve Yolda Şeytanın Veya Şeytani Düşüncelerin Etkisinde Kalmak Suretiyle Meydana Gelecek Olan Maddi Ve Manevi Hatalar, Yanlışlar Ve Manevi Yaralar , İnsanların Kafalarının Karışmasına Sebebiyet Verir. Metodu Ve Yol Güvenliğini Bilen Refik Olmadan Vuslata Kalkışılırsa, Allah'ı Bulayım Derken Allah'tan Olma Da Vardır İşin Sonunda. En Büyük Tehlike De Budur. Ateist Ve Deistlerin Düştüğü Gaflet Çukuru Da Tam Da Budur !

Bir Misal Verecek Olursak ;

"Hem Meselâ, Bir Vakit Huzûr-U Nebevîde Derin Bir Ses İşitildi. Resûl-İ Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Ferman Etti Ki: ‘Bu Gürültü, Yetmiş Seneden Beri Cehennem Tarafına Yuvarlanan Bir Taşın Bu Dakikada Cehennemin Dibine Yetişip Düşmesinin Gürültüsüdür.' Bu Garip Haberden Beş Altı Dakika Sonra Birisi Geldi, Dedi: ‘Ya Resûlallah, Yetmiş Yaşında Bulunan Filân Münâfık Vefat Etti, Cehenneme Gitti.' Peygamberin Yüksek Belîğâne Kelâmının Te'vîlini Gösterdi."

Öyleyse Âyet Ve Hadîslerin Tefsîrinde Ve Açıklanmasında Bu Noktaların Göz Önünde Bulunması Gerekir. Çünkü İçtihâd Ve Tecdîd Meselesinde Ehliyet Ve Selâhiyet Gerekir. Herkes Bu Konuda Ehliyet Sahibi Değildir. Onun İçindir Ki Bir Sözü; "Kim Söylemiş? Kime Söylemiş? Ne İçin Söylemiş? Ne Makâmda Söylemiş?" Temel Kâidesi Dikkate Alınmalıdır. Evet, Kelâmın Tabakâtının Ulvîyeti, Güzelliği Ve Kuvvetinin Menbâı Şu Dört Şeydir: "Mütekellim, Muhatap, Maksat Ve Makâm.
Aslında Bu Meselelere Yaklaşan Kişilerde Büyük Bir Art Niyet Vardır. Çünkü Bu Meseleye Gelinceye Kadar Kişinin Kur'an-I Kerimi Almamış, Okumak İçin Bir Hocaya Gitmemiş, Okumamış, Okuyup Anlamak İçin Arapça Nahiv Ve Talim Öğrenmemiş Üzerine Namaz Kılmayan Birisi Bu Konuyu Araştırmak İçin Değil Fitne Çıkarmak İçin Bunu Gündeme Getirmektedir. Esasen Bu Mevzu -Diğer Kıyas Kabil Olacak Meseleler- Işığıyla Ayetle,Hem De İslam Tarihi İle Gelen Süreçte Cevaplanmış Bir Sualdir. Basit Bir Google Araması Bile Doğru Bilgiye Ulaşmak İçin Yeterlidir. Daha Büyük Vahamet İse Bu Sorunun Ateistler-Deistler Tarafından Dile Getirilmesidir. Kendi Davalarının İspatı Olan Bir Soru Değil De İslam'i Bir Meseleyi Ve Çözülmüş İfade Edilmiş Bir Meseleyi Gündeme Getirmeleri Kendi Davalarının Ne Kadar Batıl Ne Kadar Çürük Olduğunun Kanıtıdır !

Ayet Cihetiyle :

Nisâ' Sûresi'nde De Bu Noktaya Bakan Âyet Şöyledir: "Hâlbûki, Bu Haberi Yayacak Yerde Peygambere Ve Mü'minlerden İhtisâs Ve Selâhiyet Sahibi Kimselere Müracâat Etselerdi, Elbette O Kimseler, Hüküm Çıkarmaya Ehliyetli Olanlar İşin Doğrusunu Bilirlerdi." Nisa Suresi.83 Ayeti Kerime.

Usul-Ü Tefsir Ve Usul-Ü Kelam Ve Usül-Ü Siyer Ve Usül-Ü E Hadis Ve Usül-Ü Fıkıh Okumadan İslami Meselelerde Bir Tedrisat Ve Eğitim Almadan Bir İcazet Ve Ehliyet Sahibi " Olmadan" Değil Sadece İslami Meselelerde Hiç Bir İlim Ve Bilim Dalında Yorum Yapamazsınız. Yaparsanız Vebale Girersiniz Veya Çok Aldanır Çok Aldatır Çok Cahil Olduğunuzu Gösterirsiniz Güzel Kardeşlerim.

Misal: Benim Muhteşem Son Model Bir Arabam Olsun. Ama "Ehliyetim Olmasın". Sizin De Muhteşem Bir Araba Bilginiz Olsun Hatta Arabaları Söküp Birleştire Bilecek Kadar Üstadı Azam Olun , Sıfırdan Bir Araba Yapma Kabiliyetine Sahip Olsanız Ama "Ehliyetiniz O L M A S A" Farz Edelim. Şimdi Trafikte Biz Yol Alırken Tamamen Benim Haksız Olduğum Bir Şekilde Size "Ben" Çarpsam Ve Kaza Yapsak. %1000 Hatalı Benim. Ve Polis Gelse Kime Ceza Verir? %1000 Ben Hatalı Olsam Bile Size Cezayı Keser ! Neden? Çünkü Ehliyetiniz Yok!.. Doğru Bile Haklı Bile Olsa Ehliyetiniz Yok! Gene Suçlu Siz Olursunuz ! Aynen Öylede İslami Meselelerde Google'dan Ayet Aratıp Veya Kendi Kafanıza Göre Meseleleri Yorumlamak Ne Haddimizdir Ne De Hakkımızdır. Sen Hangi İlme Hangi Tedrisata Ve Hangi "Ehliyete" Göre Çıkıp Ayetleri Hadisleri Veya İslam Tarihini Yorumluyorsun Muhterem Kardeşim ?
 

Soru : Peki… Nerden Çıktı Bu Hurafe?

Efendi ! Bu Bir Hurafe Değildir. Allah Bizzat :

وَلِلّٰهِ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰى فَادْعُوهُ بِهَاࣕ وَذَرُوا الَّذٖينَ يُلْحِدُونَ فٖٓي اَسْمَٓائِهٖؕ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ 
En Güzel İsimler Allah'ındır; Bu Güzel İsimlerle O'na Dua Edin, O'nun İsimleri Hakkında Doğru İnançtan Sapanları Kendi Başlarına Bırakın. Onlar Yaptıklarının Cezasını Çekecekler!

"En Güzel İsimler" Yani Esmâ-İ Hüsnâ (El-Esmâü'l-Hüsnâ), "Allah Teâlâ'nın Hepsi De En Güzel Ve En Mükemmel Olan Niteliklerine, Özelliklerine Delâlet Eden İsimleri" Anlamına Gelir. Buna Göre Allah'ın Sıfatlarını İfade Eden Kelimeler De Esmâ-İ Hüsnâ İçine Girmektedir. Bu Anlamda Sadece 
Kur'an-I Kerîm'de Allah'ın 100'den Fazla İsmi Yer Almakta; (Hiç Birinde Tanrı Yok !) Ayrıca Hadislerde O'na Başka İsimler De Nisbet Edilmektedir. Esmâ-İ Hüsnâ Deyimi Geniş Anlamıyla Bütün Bu İsimleri Ve Sıfatları İçine Almakla Birlikte Terim Olarak Daha Çok –Bir Hadiste Topluca Zikredilen– Doksan Dokuz İsmi Kapsadığı Kabul Edilir (Buhârî, "Tevhîd", 12; Müslim, "Zikir", 5).

Bu Âyette Ve "El-Esmâü'l-Hüsnâ" Deyiminin Geçtiği Diğer Âyetlerde (İsrâ 17/110; Tâhâ 20/8; Haşr 59/24) Allah'ın İsimlerinin Ve Sıfatlarının Güzellikle Nitelendirilmesinin Sebebi Konusunda Ebû Bekir İbnü'l-Arabî Şu Görüşleri İleri Sürmektedir: 1. Bu İsimler, Allah Hakkında Yücelik Ve Aşkınlık İfade Eder, Kullarda Da Saygı Hissi Uyandırır. 2. Zikir Ve Dua Olarak Okunduğunda Kabule Vesile Olur, Sevap Kazandırır. 3. Kalplere Huzur Verir, Rahmet Ümidi Aşılar. 4. En Yüce Varlık Olan Allah'ın İsimlerini, Anlamlarını Kavrayarak Okumak, Okuyanın Değerini De Yüceltir. 5. Bu İsimler Allah Hakkında Zorunlu, Mümkün Ve İmkânsız Olan İnançları Ve Kanaatleri İfade Ettiği İçin Bu İsimleri Bilip Okumak Doğru İnancın Oluşmasına Da Katkıda Bulunur.

Tanrının Geçmiş Oldupu Yerlerde İse Cenabı Hak Kendinden Değil Diğer İbadet Edilen Mabudlardan Bahsetmektedir : Taha Suresi 8. Ayeti Kerimede Olduğu Gibi : Allah, O'ndan Başka Tanrı Yoktur; En Güzel İsimler O'na Aittir. .. Ve Gene : O, Takdir Ettiği Gibi Yaratan, Canlıları Örneği Olmadan Var Eden, Biçim Ve Özellik Veren Allah'tır. En Güzel İsimler O'nundur. Göklerdekiler Ve Yerdekiler Hep O'nu Tesbih Ederler. O Üstündür, Hikmet Sahibidir. Haşr 24. Ayeti Kerimede De En Güzel İsimlerin Allahın Olduğunu Bildirirken Gene Allah Demiştir.
 

Soru: Daha İslamiyet Yokken "Tanrı", Eski Türkçe'de "Dünyanın Tek Yaratıcısı Ve Koruyucusu" Anlamındaki "Tengri" Sözcüğünden Geliyordu."Tanrı", Türkçenin Temel Sözcüklerindendi. Çinceyi Bile Etkiledi; "Tengri" Çince'ye "T'ien" Olarak Geçti. (Çinliler, Orta Asya'daki Tanrı Dağları'na "T'ien-Şan" Der.)Yani… "Tanrı" Kelimesinin Bizim Kültürümüzde Binlerce Yıllık Geçmişi Var…Bu Sebeple… 

Eski Türklerin Bir Yaratıcı İçin Tanrı Demesi Bizi İlgilendirmez Çünkü İslam'da Ve Kuranı Kerimde Dolayısı İle Bizim İnancımızda Yaratanın Adı "Allah'tır" Ve Türklerin İtikadi İnancı İle Bizim Cenabı Hakka Olan İtikadi İnancımız Farklıdır. Necip Fazıl'In Dediği Gibi Tanrı Sizi Allah'ta Bizi Korusun!...

Her Müslüman Bilir ki Allah Lafzı Celalinde Allah Demekte Lillah Demekte Lehü Demekte Hu Demekte Hepsi Allah Manasına Gelir ki Tanrı Kelimesi Bunu İktiza Etmiyor Edemiyor !..


 

Soner Yalçının Din Cahilliğinin Yanında Dil Cahilliğide Ortadadır !


Soner Yalçın İslâmiyetle İlgili Arapça Kelimeleri Farsça Sanmış Bir Cahildir !.. Soner Yalçın'ın 20 Kasım 2018 Tarihinde Sözcü Gazetesinde Yayınlanan "Farsça Oluyor Türkçe Olmuyor" Başlıklı Yazısı Dahi Ciddi Hatalar İçiyor.


Namaz, Arapça Değil, Farsça…Oruç, Arapça Değil, Fars*Ça…Abdest, Arapça Değil, Farsça…Peygamber, Arapça Değil, Farsça…Müslüman, Arapça Değil, Farsça… Huda, Farsça… Rabbena, Farsça… Sahabe, Fars*Ça… Mevla, Farsça… Hoca, Farsça… Molla, Fars*Ça… Derviş, Farsça… Pir, Farsça… Dergah, Farsça… Çile, Farsça… Türbe-Tür*Bedar, Farsça… Ney, Farsça… Niyaz, Farsça… Gü*Nah-Günahkâr, Farsça… Kâ*Fir, Farsça… Beddua, Fars*Ça…Şakirt, Farsça… Külah, Farsça… Postnişin, Farsça… Keramet, Farsça… Tespih, Farsça… Kehribar, Farsça… Lüle, Farsça… Çar*Şaf, Farsça… Tülbent, Fars*Ça… Kaftan, Farsça… Takke, Farsça… Muska, Farsça… Kalender, Farsça… Münzevi, Farsça… Hur*Ma, Farsça… Ebru, Farsça… Güllaç, Farsça… Destur, Farsça… Mevlit, Farsça… Rayiha, Farsça… Kerime, Farsça… Sancak, Farsça… Cihan, Farsça… Destan, Farsça… Kervan, Fars*Ça… Hattat, Farsça… Aşk, Farsça… Meşk, Farsça… Şa*Dırvan, Farsça…

İslam İle Türk Dili Yan Yana Gelsin İstemiyorlar! Türkçeye Alerjinin Sebebi Ne? "Türkçe" Düşmanlığı Mı? İbranice "Rab" Dersiniz Sesleri Çıkmaz; Türkçe "Tan*Rı" Derseniz Ortalığı Yıkarlar! Soner Yalçın'ın Farsça Kökenli Olduğunu İddia Ettiği Kelimelerin Önemli Bir Çoğunluğu Arapça Kökenli. Yalçın'ın Farsça Olduğunu İddia Ettiği Kelimelerin Birçoğunun Arapça Olduğu Aşikâr. Türk Dil Kurumu‘Nun (TDK) Ve Dil Derneği‘Nin Çevrim İçi Sözlükleri Ya Da Nişanyan Sözlük Gibi Kaynaklar Üzerinden Hızlı Bir Tarama İle Farsça Sanılan Kelimelerin Önemli Bölümünün Aslında Arapça Olduğu Kolaylıkla Anlaşılabilir.

İşte Soner Yalçın'ın Farsça Olduğunu İddia Ettiği Arapça Kökenli Kelimelerden Tespit Edebildiklerimiz:

"Müslüman, Arapça Değil, Farsça…"

Arapça Ve Farsça Terkip. "Müslim" Arapça "Man" Eki Farsça. Köken Arapça. "İslam Dininden Olan Kimse, Muhammedî, Müslim, Müselman, Mümin" Anlamına Gelir.
"Rabbena, Farsça…"

Arapçadır. "Tanrımız" Anlamına Gelmektedir. (Her Ne Kadar Yazının Devamında "Rab" Kelimesinin İbranice Olduğunu İddia Etse De) "Rabbena" Sözcüğü, "Rab" Kelimesinin Arapça Birinci Çoğul Şahıs İyelik Ekiyle Çekilmiş Hâlidir (Her Namaz Da Okunan "Rabbenâ Âtinâ Fi'd-Dünyâ Haseneten Ve Fi'lâhirati Haseneten. Ve Kınâ ‘Azâbe'n-Nâr" Duası Bakara Suresi 201 Ayette Yer Almaktadır).
"Sahabe, Farsça…"

Arapçadır. "Sahip, Sahip Çıkanlar" Manasındadır. Hz. Muhammed'i Görmüş Ve Onun Sohbetinde Bulunmuş Müslümanlar İçin Kullanılır.

"Mevla, Farsça…"

Arapçadır. Velayet Kökeninden Gelmektedir. "Tanrı, Egemen, Yönetici, Efendi" Gibi Sözcükleri Karşılamaktadır (Enfal Suresi 40. Ayet "Ve İn Tevellev Fa'lemu Ennellahe Mevlaküm Nı'mel Mevla Ve Nı'men Nesıyr" Ve Halk Arasında Sıkça Kullanılan "Hasbinallah Niemel Vekil, Miemal Mevla Ve Niemen Nesir" Duası Da Bir Başka Örnektir).

"Kâfir, Farsça…"

Arapçadır. "Tanrı'nın Varlığını Ve Birliğini İnkâr Eden Kimse" İçin Kullanılır. Kuran'da "Kafirun" Yani Kafirler Adlı Bir Sure De Yer Almaktadır.

"Tespih, Farsça"

Arapçadır. "Belirli Dinî Sözleri Tekrarlamak Veya Elde Oyalanmak İçin Kullanılan, Türlü Maddelerden Boncuk Biçiminde Yapılmış, Genellikle Otuz Üç Veya Doksan Dokuz Taneden Oluşmuş Dizi" Anlamına Gelir. Subhanallah Diye Zikre "Tesbih", Allahu Ekber Diye Zikre "Tekbir" Denir.

"Münzevi, Farsça…"

Arapçadır. İnziva Kökünden Gelmekte Olup "Topluluktan Kaçan, Yalnız Başına Kalmayı Seven" Manasını Haizdir.

"Mevlit, Farsça…"

Arapçadır. "Viladet" Doğmak Kökünden Geliyor. Evlat, Velet, Tevellüt Gibi Kelimeler De Türetilmiş Versiyonu. "Hz. Muhammed'in Doğumunu, Hayatını Anlatan Mesnevi, Bu Mesnevinin Okunduğu Dinî Tören, Doğma, Doğum" Anlamlarına Gelmektedir.

"Rayiha, Farsça…"

Arapçadır. "Güzel Koku" Anlamındadır.

"Kerime, Farsça…"

Arapçadır. Kerim Cömert Anlamına Gelirken Kerime Sözcüğü Kerim Kerimenin Müennes (Dişi, Feminen Hali). Osmanlı Türkçesinde Kız Evlat Anlamında Kullanılıyor.

"Hattat, Farsça…"

"Hatt" Arapça Yazmak, Hattat Da "Çok Güzel El Yazısı Yazan Sanatçı" Anlamına Gelmektedir.
"Aşk, Farsça…"

Arapça. "Aşırı Sevgi Ve Bağlılık Duygusu, Sevi, Sevda, Amor" Manasını Haizdir.

Bu Adam Hem Din Hem de Dil Cahilidir. Bana Birisi İsmimi Sorsa O İsmi Ben Kendim Söylerim Adımı Söyler Kendimi Tanıtırım ! Çıkıp Başkası Benim Kitabemde Senin Adın Bu Şekilde Geçiyor Eeee O Halde Senin Adın Bu Dese Ne Büyük Bir Ahmaklık Ettiğini Anlarsınız !..