Soru : Domuzla İlgili Bir Başka Sorun; Hud 40'da ''Tufan Olacak, Her Canlıdan Bir Çift Gemiye Binsin'' Deniliyor. ''Domuz, Eşinle Beraber Sen Kenarda Bekle'' Denmiyor.! Bakara 173'te De Domuz, Ölü Hayvan Etiyle, Kanla Bir Tutuluyor. Madem Bu Kadar Pis Bir Hayvansa, Gemiye Niye Alındı Bu?
El Cevap :
Cenabı Hak Kainatı Bir
Hakikate Ve Hikmete Göre Yaratmıştır !... Ve Yaratılmış Olan Her Şeye de Bir
Hakikat Ve Bir Hikmet ve Bir Esma-i İlahiyeye Ayinedarlık Ciheti İle Hususi Bir
Zikir Vazifesi Taltif Edilmiştir. Her Canlıda Allahın Vahdet ve Ehadiyeti Gözükmektedir..
Soru : Vahdet Ve Ehadiyet Nedir? Nuh’un Gemisinde ki Domuz İle İlişkisi Nedir?
El Cevap :
Bir Mesele Hakkında ki
Bir Suale Cevap Verirken Verilen Cevabı “Suali Soran Kişi” Ve “Sorduğu
Sualin Kalitesi” Ve “Derinliği” Belirler !... Çünkü Soru Sorulan “Mesele”
Hakkındaki Kişinin Sorduğu Soru Meseleye Ne Kadar Hakim Olduğunu Ve Mesele
Hakkında ki Bilgisinin Ne Kadar Derin Olduğunu Ortaya Koyar. Ve Nasıl Usta
Bir Araba Tamircisi Kabiliyeti Ve
Yeteneği Nispetinde Arabayı Çalıştırdığınız Anda Arabanın Arızasını Size
Söyler Ve Nasıl Bir Uzman Doktor Kendi Branşındaki Hastasının Rahatsızlığını
Kabiliyet Ve Yeteneği Nispetinde Onu Görür Görmez Anlar Ve Ona Uygun Olan
Reçeteyi Uygun Olan İlaçları Terkip Edip Verir, Aynen Öyle de Ateist ve
Deistlerin Sorduğu Suallerin Bazıları Cami Ve Cemii Olup Hem Her Yerde Hem Herkesçe Anlatılıp İzah
Edilebileceği Gibi Bazı Sualler İçinde Bir Alt Yapının Oluşturulması Meselenin
Anlaşılması İçin Doktor Misali Uygun Reçete Ve İlaç Verilmesi ; Allahın Varlığı
Apaçık Olduğu Halde Aklı Gözüne İnen Ve Akıl Gözü Ve Kalp Gözü İle Göremeyen Ateist
ve Deistlerin Ruh Darlığı Ve Akıl Gözü Körlüğü Ve Manevi Kalp Gözü Körlüğüne Bir Merhem Olması
İçin Elzemdir.
Vahdet
Ve Ehadiyet
Başta İnsanlar Ve Tüm
Kainattaki Canlılar Yaratılış Özelikleri Bakımından Allah’ın Esma-i İlahisine
Ayinedarlık Ettikleri Cihetle Vahdet Ve Ehadiyet İsminin Bir Tecellisidir.
Felsefecilerin Ve Ateistlerin Ve Deistlerin Dediği Gibi “Hayvan” Değildir !...
İnsan’da Allah’ın Muhteşem Yaratma Sanatı Okunuyor !... İşte Aynen Bu
Manada Allah’ın İsim Ve Sıfatlarının İki Tecelli Mahalli Ve
Mazharı Vardır:
Birincisi; Kainatın Umumu
Üzerinde Büyük Ve Azametli Tecelliyatıdır. Diğeri İse; Kainatın
Bir Cüzünde Ve Cüzisindeki Küçük Ve Hususi Tecelliyatıdır. Kainatın Umumunda
(Yani Genelinde) Tecelli Eden O
İsim Ve Sıfatlar, Çok Azametli Ve Kibriyalı Olmasından Okunması Ve İhata
Edilmesi Herkese Müesser Olmuyor.Misalen Güneş Gibi Çıplak Gözle Bakamadığımız
Güneşin Azameti Cenab-ı Hakkın Nuru Yanında Karanlık Kalırken, Renkler Gibi
Bakıp Gördüğümüz Ama Gözükmesine Rağmen Soyut Olan Renkleri Anlatamazken
Zamandan Mekandan Münezzeh Olan Ve Yaratılmış Hiçbir Şeye Benzemeyen Cenab-ı
Hakkı Tabiki de Tam Manası İle İhata Etmek Katiyen Mümkün Değildir.
Onun İçin Allah, O Kainatın Umumundaki Azametli Ve Kibriyalı Olan Tecelliyatını
Herkesin Rahatla Ve Kolayca Anlaya Bilmesi Ve Kavrayabilmesi Ve Okuyabileceği Bir
Boyutlara İndiriyor.
İşte Kainatın Umumunda Azamet Ve Kibriya İle Tecelli
Eden İsim Ve Sıfatlarına Vahidiyet ,
Onun Küçük Bir Modeli Hükmünde Olan Cüzünde Olan Tecelliyatına da Ehadiyet Denir. Vahidiyet
Külli Tecelliyattır, Ehadiyet İse Cüzi Tecelliyattır. Buna Şöyle Bir
Misal İle İzah Edelim İnşaAllah:
Misalen; Büyük
Bir Denizin Üstüne Denizin Tamamını Kaplayacak Kadar Büyük Harflerle Kelime-i
Tevhit “La İlahe İllallah” Yazılsa Ve Bu
Yazıyı Okuyabilmek İçin Denizi Kuşbakışı İhata Edecek Bir Mevkie Çıkmak Lazım
Gelir. Ama Buna Herkes Tam Güç Yetiremeyeceği İçin, O Yazıyı Yazan Zat Aynı
Manayı Ve Şekli İfade Eden O Yazıyı Denizin Damlalarına Da Yazıyor, Böylece Her
Nazar Sahibi O Denizin Umumu Üstündeki Yazıyı Damlalar Vasıtası İle Okuyor,
Sonra O Denizin Üstündeki Haşmetli Yazıya İntikal Ediyor.Fehm Edip Anlayabiliyor. Yoksa
Damla Olmasa O Yazıyı Okuması Mümkün Değildir. İşte Deniz Kainattır. O Yazı İse Allah’ın İsim Ve Sıfatların Tecellisidir.
Damla Ve Üstündeki Aynı Yazı İse; Kainatın Umumundaki O Tecellilerin Cüzündeki
Tecellisidir. Deniz Vahidiyeti, Damla İse Ehadiyeti Temsil Ediyor. Bütün
Nebatat Veya Umum Çiçekler Vahidiyeti Gösterir, Küçük
Ve Tek Bir Çiçek İse Ehadiyeti Göstermesi Gibi.
İnsan Olarak Yaratılması Cenab-ı Hak tarafından Murad
Edilen Herkes Genel Olarak Bir İnsan Tarifini Bizim Aklımıza Getirir. İşte Bu
İnsan Kainata Ve Çevresine, Küll’den Cüze Kadar Her Şeye Kur’an-ı Kerim
Teleskopu İle Bakıp Cami Olarak Allah’ın Vahdetini Görür ! Aynen Öyle de
Hadis-i Şerif Mikroskopu İle de İnce Meselelere Bakmak Sureti İle de Ehadiyeti
Görür. Sünneti Seniye İle de Bunu Hem Akıl Gözüne Hem de Kalp Gözüne Gösterir
!...
İşte İnsan Cenab-ı Hakkın Kendisine Yaratılmışların En
şereflisi Payesini Verdiği Bu Kemalat İle Alıp İnsan Olmanın Verdiği Kabiliyet
İle Düşünür Böyle Bir Bilinçle Kavrar Ve Üretir. Ama Felsefenin Ateizm Ve
Deizm’in Gaflet Bataklığı İçinde Boğulanlar Aklı Gözüne İndirgeyip
Göremediklerini İnkar Etmişlerdir. Hatta Daha da İleri Gidip Kimileri de
Kendilerini Dahi İnkar Etmişlerdir.
1. Neden
:
İşte Allah’ın Ehadiyet İsmi Gereği Cenab-ı Hakkın Bir
Yaratma Sanatı Olan Domuz Nuh’un Gemisinde Olmayı Diğer Canlılar Kadar Hak
ediyordur !... Onun Makamı İstinat Ettiği Makamdan Kaynaklanmaktadır!.. Misalen
Askeriyede Sıradan Bir Asker Bir Albay Makamı Yanında Hiçbir Şeydir. Albay
Askere Emir Verir Asker İse Yapar ! Ama Gelen Asker Orgeneralin Postası Olup Şahsi
Makamı İse Adi (Basit) Ama İntisap Ettiği Makam İle Ali Olan O Asker O Albaya Emirdir
Hepiniz Yere Yatın Sürünün Der !... Aynen Bunun Gibi de İşte Domuz Vahdet Ve Ehadiyet
Ciheti İle Allah’ın Binbir Esmasının Ve Binbir Makamının Ve Binbir Hikmetinin
Mührünü Üzerinde Taşıması Ciheti İle O Gemide Olmayı Hem Hak Eden Hem de Yaşam
Düzeni İçindeki Temizlikçi Vazifesini Yerine Getirmek İçin Bir Cihetle de Görevli
Manevi Bir Mürettebattır !
2. Neden
:
Ve Aynen Öyle de Bir
Şeyin Helal Haram Olmasını Allah Belirler. Domuz Etinin Haram
Olmasının Tek Ve Birinci Nedeni Bizzat Cenab-I Hakkın Domuz Etini
Haram Kılması İle Alakalıdır !... Bu Da İnsanlar İçin Bir Sınavdır !... Ama
Domuzun Sınavı Değildir. Domuzda Allah’ın Yarattığı Bir Varlık Olup
Domuzu Da Yaratan Allah’tır !... Allah’ın Yaratmış Olduğu Her Varlık Yaratma
Sanatıdır !... Yaratma Sanatı Olan Bir Hiçbir Varlık Pis Veya Kötü Değildir ! …
Domuzun Kıskanç Olmaması Veya Domuzun Kendi Pisliğini Yemesi De Domuzu Haram
Kılmak İçin Bir Sebep Belki Olabilir Ama Bu Müslümanların
Kendilerine Sorulduğunda Akli Ve Mantıki Bir Delil Getirmek İçin Anlatmış
Oldukları Bir Cihetini İfade Eder. Buna Karşın Bakılınca; Kıskanç Olmayan Başta
İnsanlar Dahi Olduğu Gibi Başka Hayvanlarda Olabilir Ve Gene Buna Karşın
Tavuklarda Kendi Pisliğini Yerler… Ama Tavuk Helaldir !... Burada Domuzu Haram
Tavuğu Helal Kılan Bizzat Allah’tır!...
İbadetler Ve Haramlar Tamamıyla Allah’ın
İradesine Ve İsteğine Göre Belirleniyor. Bunu Bizim Sorgulama Veya İtiraz Etmeye
Değil Hikmetini Anlamaya Çalışmamız İcap Etmektedir. Şöyle Ki, Şeriatın İki
Çeşit Hükümleri Vardır:
1. Taabbudi Dediğimiz, Yani
Hikmeti Bilinmeyen Ve Tamamıyla Allah’ın Emir Ve Yasağına Bakan Kurallardır.
2. Makulul Mana Dediğimiz, İlahi
Emirler Veya Yasaklarda Yatan Hikmetlerin Araştırılabileceği Kısım.
Meseleye Bu Taraftan Da Bakalım. Niye
Sabah Namazı Dört Rekat Da On Veya Yirmi Rekat Değil?.. Cevap: Allah
Emrettiği İçin!.. Öğle Namazı Allah Tarafından On Rekat Olarak Tayin
Edilmiştir. Bunun Hikmetini Araştırmak Sonuçsuz Olacaktır. Çünkü Allah Öyle
Emretmiştir. Ve Bunun Asıl Ve Net Cevabı Budur. Ama Bazı Şeriat Kuralları
Hikmetle İzah Edilebilir. Ama Hikmetler Asıl Değildir. Asıl Olan Allah’ın Emri
Veya Yasaklamasıdır.
Burada Bu Fakire Göre Gene Bize Bir Usül
Öğretilmektedir !...
·
Öncelikle Bir Şeyin Helal Ve Haram Olmasını Allah Ve Rasulü Belirler !...
Bunu Aklımızdan Çıkarmamalıyız !...
·
Biz Bu Haram Helal Meselelerinde Öncelikle Bu Kaideyi Belirtip Sonra
Ayrıntılarını Açıklamamız Lazım. Çünkü Bizim İfademiz Mevcut Bulunan Asra Ve
Zamana Ve Coğrafya Ve Mekana Ve Topluma Uygun Olabilir. Ama Gelecek Asırlarda
Biliminde Gelişmesi İle Birlikte “Böyle Olmadı Ama Mesela Olsa Ve “ Domuzun
Üzerinden Gidecek Olursak Başka Hayvanlarında Kıskanmadığı Ortaya Çıka Bilir (Henüz
Bilmiyorum Araştırmalarımda Rastlamadım Zaten Önemli de Değil !) Ve Tavuk Gibi
Başka Hayvanlarında Kendi Pisliğini Yediğini (Domuz Hayvansal Tavuk İse
Bitkisel Pisliklerini Yemesi Domuzun 4 Saat Gibi Kısa Bir Sürede Sindirmesi
Haliyle Sağlıksız Toksinlerin Vücudunda Kalması Buna Nazaran tavukta Böyle Bir
Şey Olmaması Hakikatini de Göz Ardı Etmemek Kaydıyla ) Öğrendiğimiz Zaman Bunu
Anlatamaya Biliriz !. Bu da İnsanların Şüphelerinin Artmasına Sebep Verir. Bu
Yüzden Bir Şey Haramsa Bizzat Allah Ve Rasulü Haram Dediği İçin Haramdır
Demeliyiz. Diğer Meseleler İlmimiz Nispetinde Araştırılıp “Hikmetine” binaenaleyh
Anlatabiliriz
·
Haram Ve
Helallerin Hepsi Cenab-ı Hakkında Yarattığı Varlıklar Ve Şeylerdir. Allah’ın
Yaratma Sanatında Asla Kusur Bulunmaz Veya Çirkinlik !... Fakat
Cenabı Hak Hem Bizi Sınav Etmek Hem de İnsanların Bulaşık Ellerinin
Doğaya Ve Hayvanlara Bulaşması İle Birlikte İnsanlara Verilecek Zararları Bilen
Cenabı Hak Bu Yüzden Gelecek için Ümmet Adına Önlemde Almış Ümmeti Muhammedi
Diğer Batıl Fikirlere Üstün Kılmışta Olabilir. Buda Sonuçta Hikmet Ciheti Bakan Yönü Olabilir.
Mesela, Allah Namazı Niye Emretmiştir?
Buna İstediğiniz Kadar Hatta Ciltlerle Hikmet Ve Gaye Açısından Cevap
Verilebilir. Niye Oruç Tutuyoruz, Hikmetleri Araştırılıp Cevap
Verilebilir. Ama Hikmet Ve Faydalar Allah’ın Emri Yerine Geçemez. Şöyle Ki,
Orucun Bir Hikmeti İnsanların Aç Kalıp, Yokluk İçerisinde Yaşayan İnsanların
Halinden Anlayıp Onlara Şefkatle Yaklaşmalarını Sağlamaktır.
Şimdi Birisi Bunu Esas Tutup “Ben Daha
Fazla Aç Kalıp Daha Fazla Şefkat Hissim Kabarsın Ve Fakirlere Daha Fazla
Yardımda Bulunayım.” Diyebilir. İmsak Vakti Saat 4.00 Olduğu Halde, Bu Adam
Gece Saat 11.00’den Oruca Niyet Edip, Fakat Akşam Vaktine Beş Dakika Kala
Orucunu Açsa Orucu Sahih Olur Mu? Elbette Olmaz. Çünkü Orucun Açılması İçin
Belirli Bir Zaman Var Ve Bu Adam Daha Fazla Aç Kaldığı Halde, Oruç Tutmuş
Olmuyor. Yani Oruçtan Beklenen Hikmet Daha Fazla Yerine Gelmiş, Fakat
Allah’ın İzin Vermediği Bir Zamanda Açtığı İçin Oruç Yerine Gelmemektedir
İşte Kardeşim İslam'ın Tüm Emir Ve
Yasaklarına Bu Şekilde Bakmamız Gerekir. Yani Allah Böyle Emretmiş Veya Böyle
Yasakladığı İçin Bunu Yapıyoruz. Bunun Hikmetleri Elbette Vardır. Ve Bu
Hikmetler Elbette Araştırılır. Bu Da Bir İlim Ve İbadettir. Ama Hikmetler Ve
Faydalar Kesinlikle Asıl Değil, Ayrıntıdır.
·
Domuz Etinin Hiçbir Zararı Olmasa
Bile, Sırf Allah Emrettiği İçin Biz Onu Yememeliyiz. Zira Yaratıcı Kullarına
Yasaklamıştır. Bir Asker Bile Tugay İçinde Hiçbir Tehlike Olmadığı Halde,
Komutanının Emrine Uymak İçin Nöbette Yerini Terk Edemiyor. Yoksa Ceza
Yiyecektir. Yerini Terk Etse Hiçbir Zarar Olmayacaktır. Ancak Emre Aykırı
Hareket Etmiştir. Bunu Gibi Biz De Yaratıcımızın Emrine Uymakla Mükellefiz. Bununla Beraber,
Allah’ın Yasakladığı Her Şeyde Bizim Bir Çok Faydamızın Olduğu Da Gerçektir.
Domuz Etinin Haram Olması Da Öyledir.
Evet Görüldüğü Gibi İkinci Nedeni
Domuzun Nuh A.S. Zamanında Haram olduğuna Dair Bir Delil Yok!... Lakin Haram
Dahi Olsa Bile 1. Neden de Anlattığımız Gibi Hem Vahidiyet Ve Hem Ehadiyet Ve
Esma-i İlahiyeye Ainedarlık Yapması Ciheti İle O Gemide Olması Zorunlu Bir
Varlıktır.
3. Neden
Nuh’un Gemisinde Her Hayvandan Bir Erkek Bir Dişi Olmak Kaydıyla
Bir Çok Hayvan Gene İslam’ın Haram Kıldığı Ve Müslümanların Yemediği Bir Çok
Canlılar Sayıca Helal Olanlardan Daha Fazladır !... Nuh A.S. Bu Canlıları Değil
de Neden Domuzu Gemiye Aldı Diye Asıl Soruyu Biz Soruyorsunuz ? Domuz Ne Kadar Haramsa Aynen Öyle de O Hayvanlarda Bir O Kadar
Haramlar !... Mesele Öğrenmek Değil Mesele Fitne Çıkarmak !... Siyasi Aklı
Komünizm Ve Sosyalizm Ve Materyalizm Gibi Sistemler İnsanın “Hayvani” Yönünü
Tatmine Çalışması, Ateizm Ve Deizm Gibi Fikir Dünyasına Sahip Olanlarında Her Şeyi
Maddeci Nazarla Ele Almaları Bu Batıl Fikirlerin İçinde Boğulmalarını
Sağlamaktadır .. Bu Yüzden İslam Denilince Akıllarına Hayvani Güdüleri Nefsani
Arzular , Kadın Ve İki Bacak Arası Gelir
!... Düşünmezler ki Her Yaratılan
Hayvan “ Yemek” Ve “Mide” İçin Yaratılmamıştır !
4. Neden
:
İslam’da Helal Haram Kavramı Yanında
Bir de Muhtelif Sebeplerden Kaynaklı Zaruret Yani Zarurat-i Diniye Vardır !... Bazı Zaruret Hallerinde “Nuh A.S. ‘In O Dönemin de Gene Domuz Eti
Haram Olduğunu Düşünelim. Bu Durumda Dinimizin Vermiş Olduğu Zaruret Hükmü Bunu Muvakkaten Kaldırmıştır. Dolayısı İle
İslam’a Aykırı Bir Durum Söz Konusu Olmadığı Gibi Aksine Bırakın O Dönem Haram Olmaması Haram Olmasına Cihetle
Bakılınca Akla Mantığa Ve İslam Dinine Daha Uygundur Çünkü Allah Katında Din İslam’dır
Ve Kavanin-i Diniye (Şeriatımız) Hiç Değişmemiştir.
5. Neden
:
Domuz O Zaman Neden Yaratıldı ? Domuzun
Mevcut Düzen İçindeki Konumu Ve Vazifesinden Dolayı !... Eko Sistemin
Devamlılığı İçin Yaratılmış Olup Bu Durumda Akla Şu Gelebilir. Bu Domuzun Suçu
Ne ? Nasıl ki Kamu Kurumlarında Memurlar Vardır 657. Bir de İşçi Personel
Vardır !... İşçiler Ağır İşlerde Vazifeli Olup Önemli Ve Hususi Meseleleri
Yerine Getirirler . Ama Memurların Maaşından Daha Fazla Maaş Alıp Emekli
Olduklarında da Hem Daha Fazla Toplu Para Hem de Daha Fazla Emekli Aylığı
Alırlar. Aynen Öyle de Domuzun Ahiretteki Makamına Bir İşaret İnsanlarada
Hayatta İken Bir İbret Olabilir. İbret Alabilenlere …
Yorumlar Şahsıma Ait Olup Bir Yanlış Varsa Düzelte Bilirim. Yanlış Şahsıma Ait Değil İslam’a Değil.
Domuz Haramsa Neden Yaratıldı ?
Link :
Domuz Madem Haram O Halde Nuh’un Gemisine Neden Alındı
?
Link:
Soru : Meselenin Hikmetini Anladım ! Ve Teslimi Kalp İle
İman Ettim ! Fakat Ateist ve Deistler Bu
Hakikatleri Neden Göremiyorlar ? Bu Kesim İçin Çok Okumuş Ve Çok Araştırmış
Olarak Ülkemizde Oluşturulan Bir Algı Var ! Bu Kişiler Bunları Anlamıyor Neden?
El Cevap:
Cenab-ı Hak İnsan’ın Ruhunu Dünya’da ki Beden
Giysisine Hapsettiğinden Sonra Kainata Açılan İki Pencereyi Ona Bahşetmiş. Bir
de Akıl Gözü Ve Kalp Gözü Vermiş. Bakmak İle Görmek Arasında -Genel
Anlamda- İnce Bir Fark Vardır. Bakmak: İnsanın
Yüzüyle Gözüyle Bir Şeye Doğru Yönelmesi Demektir. Bu Yöneliş, Bakılan Nesneyi
Yakından Tanımaya, İdrak Etmeye, Kavramaya, Anlamaya Yönelik İse, Buna Görmek Denir. Eğer Bu Bakışta Kasıtlı Bir Tecessüs, Tanımaya Yönelik Bir Tahassüs, Bir
Bakış Yoksa, Buna Görmek Değil, Bakmak Demek Daha Doğru Olur.
Buna Yaygın Olarak Bilinen Bir
Misal Verecek Olursak: Bir İnsan Uzakta Olan Bir Cisme Dikkatle Bakmakta İken,
Yakından Gözüne İlişen Şeyleri Fark Etmez. Keza Çok Yakın Bir Nesneye Bakarken,
Uzaktan Göze İlişen Şeyler Fark Edilmez. Demek Ki, Her Bakmak Görmek
Değil, Fakat Her Görmek Aynı Zamanda Bakmaktır.
Bu Açıklamalar Işığında Kur’an-I
Kerime Bakmak İle Görmek Arasındaki Farka Bakacak Olursak; Kur’an’ı Gözleriyle
Yüzünden Okuyan, Fakat Kalbi Gaflet İçinde Olan Bir Takım Ateist Deist Ve
Felsefeciler Kur’an’a Bakıyor, Fakat Ondaki İsmi Harfi Arkasında ki
Mana Harfini Okuyamıyor, Görmüyorlar. Keza, Aslında Manasını Bildiği
Halde, Kur’an’ın Manasını Düşünmeden Aceleyle Ayetleri Okuyup Hatmetmek İsteyen Kimse
De Kur’an’a Bakıyor, Fakat Görmüyor. Yani Manasını Kavramıyor...
Çünkü Ağma
(Kör) Olan Nice Nice Kimseler Vardır ki Akıl Gözü Ve Kalp Gözü İle Baktıkları
Kur’an-ı Kerime Aşık Olmuş Onun Hak Olduğunu Gözle Görenlerden Daha Kati Bir
Surette Görüp İspat Edip Hem Ruhen Hem Aklen Hem de Kalben Tasdik Etmişlerdir. İslam Literatürüne Göre, Kur’an’ı
Yüzünde Okumak Daha Sevaptır. Çünkü Yüzünden Okumakla Kişi Hem
Gözleriyle Allah’ın Kitabına Bakıyor Hem De Kalbiyle Onun Mesajlarını
Algılıyor. Yani Hem Bakıyor Hem De Görüyor...
Ezcümle: Müslüman Eserde Müessire Giderek Maddi Gözü İle
Değil Mana Gözü Olan Akıl ve Kalp Gözü İle Allah’ı Görür Tastik Eder. İlim de
Hem Tümden Gelim. Hem de Tüme Varım Yöntemi de Kullanılmaktadır. Allah’ın
Kainattaki Zerreden Kainata, İnsan’dan Dünya Ve Kainata Kadar Her Şeyin Vahdet
Ve Ehadiyet Mühründe Allah Yazmaktadır ..
Eserden Müessire Geçmek Demek, Aslında Varlığa İsmi Harfi Arkasında ki Manayı Harfiyle Bakmak Demektir. Manayı Harfi İle Bakmak İse; Varlığa Onun Sahibi Olan Allah Hesabıyla Bakmaktır. Yani, Eşyaya Bakarken, Aslında O Eşyayı Yapan Zatı Bilmek, Onun Varlığını Kabul Etmektir. Eşyaya Eşya Nazarıyla Bakış, Çok Sathi Bir Nazardır, İsmi Harfiyle Bakmaktır. Ama O Eşyaya ( Server,Pc,Cep Telefonu Gibi) , Onu Yapan Ustası Hesabına Bakmak, Manayı Harfiyle Bakmaktır. İşte İslam Böyle Kamil Ve Kemal Bir Nazar İle Bakar Görür Anlar Yorumlar !...
Aynen Öyle De Kainat
da İnsan Da Bir Eserdir, İnsana Bakarken De Allah Hesabına Bakmamız Gerekir,
Dolayısıyla Bu Bakışımız Da Manayı Harfiyle Bakış Açısı Olur Ki, Eserden
Müessire Geçişi İfade Etmektedir... Şimdi
Elimizdeki Cep Telefonuna Bakalım. Muhteşem Bir Tasarım !... Kişi Eğer ki O Cep
Telefonunu Görüyor Ondaki Muhteşem Tasarıma Bakıyor Ama Onu Gören Gözünü, Duyan
Ve Konuşan Kulak Ve Ağızını Ve Onu Tutan Elini Görmüyorsa O Gözleri Olan Bir
Kör ! Kulakları Olan Bir Sağır ! Ağzı Olan Bir Dilsizin Ta Kendisidir !..
Evet Kati Bir Şekilde Tartışmasız Olarak İspat Etmişiz ki: "Eserden Müessire" Gitmek Gerekiyor. Lakin Eserdeki Sanat-I İlahiyi Görmek İçin De İman Ve Hidayetin Bakış Açısı Gerekiyor. Yani Kâinattan Allah’a Kur’an’ın Perspektifi İle Gideceğiz. Çünkü Salt Akıl (Vahye Tabi Olmayan Akıl) Eserden Müessire İntikal Edemiyor.
Allah’ı Tanımanın En Sağlam Ve Güzel Yollarından Birisi "Eserden
Müessire" Doğru Gitmektir. Yani Eserlerinden Hareket Ederek Eser Sahibini
Tanımaktır. Bu Yüzden Kâinat Ve İçindeki Sanatlar Hepsi Birer Penceredir, Bu
Pencerelere İman Gözü İle Bakılırsa, Marifet Şuaları Parıldar. Her Bir Eser
Üstünde Allah’ın İsim Ve Sıfatları Tecelli Eder. İnsan Bu Tecellileri Takip
Ederek Kaynağı Olan Allah’a Ulaşır. Bu Tecelliler İçinde Allah’ın Bin Bir İsmi
Tecelli Eder; Her Meslek Ve Meşrep Sahibi Bu İsimlerden Birisini Esas Alır Ve O
İsmin Gözlüğü İle Kâinata Ve Eserlere Bakar. O İsme Yapışır Ve O İsmin Tecelli
İpi İle Allah’a Ulaşır.
İşte Eserler Üstündeki
Bu Marifet Parıltılarını Düşünmek Ve Okumak Tefekkür Oluyor Ki, Buda
Ateistlerde Deistlerde Ve Felsefecilerde Kamil Manada Bulunmamaktadır.