Ölümden Sonra Bir Hayat Var Mı? Hesap Ve Allah'ın Adaleti
Deistler, Genel Olarak Ölümden Sonra Bir Hayat Olmadığına, İnsanların Ölümden Sonra Yok Olduklarına İnanırlar. Yine Onlara Göre İyilik Yapanlar Bu Dünyada Mükafatlarını, Kötülük Yapanlar Da Bu Dünyada Cezalarını Çekmektedirler. Ayrıca Bir Mükafat Veya Ceza Yurdu Olmayacaktır.
Ancak Bugün Bilim, Dünyadaki Ekosistemin Her Geçen Gün Bozulmaya Doğru Yol Aldığını Ve Günün Birinde Dünyada Hayatın Tamamen Son Bulacağını Ön Görmektedirler. Zaten Tüm Dinler De Dünyada Bir Kıyametin, Yani Canlı Hayatının Biteceğini İfade Etmektedirler. Nasıl Ki Dünyada Her Doğan Canlının Bir Sonu (Ölümü) Olması Gibi, Büyük Patlama İle Doğan Bu Kainatın Da Bir Ölümünün Olması Aklın Gereğidir. Dolayısıyla Dünyanın Bir Sonunun Olacağı Konusunda Bir Şüphe Yoktur.
Burada Deistlerin Cevaplaması Gereken Bir Soru Vardır: “Yaratıcı Neden Dünyanın Yok Olmasını İstemektedir?” Ya Da “Yaratıcı Dünyayı Neden Yok Olacak Ve İnsanları Ölecek Şekilde Yaratmıştır?”
Önceki Konuda Allah’ın Hikmetsiz Olamayacağını, Yani Dünyayı Bir Oyun Veya Oyalanma Olsun Diye Yaratmadığını İspat Etmiştik. Madem Yaratıcımız Hikmetsiz Değildir, O Zaman Bu Yok Oluşlarda Da Bir Hikmet Olmalıdır. Bu Hikmetlerden Bazılarını Sıralayalım:
Allah’ın Adaleti, Ölümden Sonra Bir Hayatı Gerektirir; Dünyada Tüm Saltanatlar Veya Yönetimler, İyilik Ve Doğruluğa Mükafat, Kötülük Veya Hataya Ceza Verme Üzerine Kurulmuştur. Bir Devlet, Halkının Hukukunu Muhafaza Etmekle Mükellef Olduğu Gibi, Bir Öğretmen De Öğrencileri Arasındaki Adaleti Sağlamakla Yükümlüdür.
Dünyada Da Tüm Canlılar Birlikte Yaşamakta, Ancak Birbirlerine Faydaları Dokunduğu Gibi Zarar Da Verebilmektedirler. Tüm Canlılarda Geçerli Olan Bu İyilik / Kötülük Hadiseleri, İnsan Gibi Kabiliyetleri Sınırlandırılmamış Canlılarda Sınırsız İyilik Veya Sınırsız Kötülük Kabiliyeti Olarak Ortaya Çıkmaktadır. İnsandaki Bu Sınırsız Kabiliyetler Eğer İlahi Bir Sınır İle Sınırlandırılmaz İse, Bu Dünyada Her Kötülük Yapanın Yaptığı Kötülük Yanına Kâr Kalacak, İyilik Yapanlar Da İyiliklerinin Karşılıklarını Göremeden Bu Dünyadan Göçüp Gideceklerdir. O Zaman Yaratıcı Bu Konuda Adaletsizlik Yapmış Olacaktır. Yaratıcının Adil Olduğuna Tüm Yarattıkları Şahittir. Çünkü Tüm Varlıkların Rızkını İhmal Etmeden Vermesi, İhtiyaçlarını Karşılaması Ve Kainatta Koyduğu Denge Yaratıcının Adaletini Göstermektedir. Tüm Kainat Bu Şekilde Yaratıcının Adaletini Gösterirken, Kötülük Yapana Ceza Vermemesi, İyilik Yapana Da Mükafat Vermemesi Akıl Ve Mantık İle Değerlendirildiğinde Kabul Edilebilir Değildir.
Şimdi Deist Olan Kişiye Diyoruz Ki: - Senin İman Ettiğin Allah
Adil Midir, Yoksa -Haşa- Zalim Midir? Herhalde
Zalim Olan Bir Yaratıcıya İman Etmiyorsundur Ve Yaratıcının Adil Olduğunu Kabul
Ediyorsundur. Evet, Yaratıcımız Nihayetsiz Adildir. Ancak Görüyoruz
Ki, İnsan Şu Fâni Dünyada O Adaletin Hakikatine Mazhar Olamıyor. Bu Dünyada Zalim
İzzetle, Mazlum İse Zilletle Yaşayıp Gidiyor.
Hâlbuki Hakiki Adalet İster Ki, Mazlumun Hakkı Zalimden Alınsın Ve Zalim Cezalandırılsın. Bu İse Ancak Ahiretin Gelmesi İle Mümkündür. Eğer Ahiret Olmazsa Adalet Olmaz. Adil Olan Rabbimiz İse, Böyle Bir Adaletsizliğe Müsaade Etmez. Demek Allah'ın Adaletine İman, Ahiretin Varlığına İmanı Gerektiriyor. Eğer Ahiret Varsa, Peygamberler De Olmalı Ve Semavi Kitaplar Da Gönderilmelidir.
Zira Ahiretteki Hesabın Neye Göre Olacağını; Neyin Helal Neyin Haram Olduğunu, Neyin Sevap Neyin Günah Olduğunu Ancak Peygamberler Bildirebilir Ve Peygamberlerin Olmadığı Zamanlarda Semavi Kitaplar Öğretebilir. Zaten Deistlerin Ahireti İnkâr Etmesinin Sebebi; Ahireti Kabul Ettiklerinde, Peygamberleri Ve Semavi Kitapları Da Kabul Etmek Zorunda Kalacaklarındandır. Bizler Ahiretin Varlığını, Hazırlamış Olduğumuz "Ahirete İman" Eseriyle İki Kere İki Dört Eder Katiyetinde İspat Ettik. Bu Sebeple Bu Meseleye Burada Girmiyor Ve İlgili Esere Havale Ediyoruz.
Allah Adildir; Adaleti, Ahiretin Varlığını Gerektirir. Ahiretin
Varlığı Da Bize O Âlemi Anlatacak Ve O Âlemdeki Saadetin Sebebi Olan Amelleri
Öğretecek Peygamberleri Ve Kitapları Gerekli Kılar. O Hâlde Diyebiliriz Ki:
Allah'ı İnkâr Edemeyen; Onun Adaletini İnkâr Edemez. Zira
Madem Allah'tır, Elbette Adil Olacak, Zulüm Ona Yakışmaz. Ahireti İnkâr
Edemeyen De Peygamberleri Ve Semavi Kitapları İnkâr Edemez. Zira Madem Ahiret
Âlemi Var, O Hâlde Peygamberler Ve Kitaplar Olmalı. Olmalı Ki, O Âlemi Bize
Tanıtsın, Bizi Uyarsın Ve Neyin Yasak Neyin Serbest Olduğunu Bize Bildirsin.
Demek Peygamberlerin Varlığı; Allah'ın Ve Adaletinin
Varlığı Kadar Kesindir. Allah'ın Adaletini İnkâr Edemeyen De Ahireti İnkâr
Edemez. Zira Madem Adildir, Elbette Mazlumun Hakkını Zalimden Alacak. Madem Bu
Dünyada Tam Manasıyla Almıyor, Öyleyse Bu Hakkı Başka Bir Âlemde Alacak. O Âlemin
Adı Da Ahiret Âlemidir. (Göz Vermiş , Gözü Görmek Ve Gözdende Kendi Sanatını
Göstermek İçin Gözün Gördüğü Her Şeyi Gözden Önce Görüp Görebildiğimiz Bütün
Kainatı Adeta Ruha Dışa Açılan Kapı Yapmış. Göz Gibi Bir Nimetin Karşılığı Olan
BinBir Çeşit Rengarenk Renk Yaratmışken, Ağız Vermiş BinBir Çeşit Tat Var Etmiş.
Adeta Al Dünya’yı Dilin Üzerine Koy Demiş. Kulak Vermiş BinBir Çeşit Enstüman
Ve Ses Va Etmişken, Beyini Vermiş
Karşılığında Milyarlarca Fikir Mana Vermiş. Kalp Vermiş Karşılığı Muhabbet Ve
Aşk Varken Sormak Lazım Adalet İhtiyacı Ve Baki Olma İle Ölümsüzlük Arzusu Her Nimette Kendini Gösteriyor Ve
Hissettiriyorken Nasıl Bunu Allah Karşılıksız Bıraksın?)
Tüm Peygamberler İnsanlara Allah’ın Emirlerini Tebliğ Etmiş, Bu Dünyada İyi Şeyler Yaptıklarında Cennet Gibi Bir Mükafat Göreceklerini, Kötülük Yaptıklarında İse Cehennem Gibi Bir Cezaya Maruz Kalacaklarını Anlatmışlardır. (Anlatmasa Yollamasa İdi Bunu Nereden Bilebilirdik? Kaidemiz Ne Olurdu ? Genelin mi Özelin mi Arzularına Göre Bu Belirlenirdi ? ) İşte İnsanlar Ve Kainat Ölümleri İle Ölümden Sonraki Büyük Mahkeme Ve Ardından Başlayacak Olan Ahiret Hayatına Hazırlanmaktadırlar. Ölümler Birer Yok Oluş Değil, Mükafat Veya Ceza Yurdu Olan Sonsuzluk Yurduna Geçiştir. Sonsuz Hayatın Başlangıcıdır.
Allah’ın Merhameti, Ölümden
Sonra Bir Hayatı Gerektirir
En Zayıf Canlıdan En Güçlüsüne
Kadar Tüm Canlıların İhtiyaçları En Mükemmel Şekilde Verilmektedir. Bebeklerin Doğar
Doğmaz, Annelerinin Sinelerinden Süt Gibi Her Açıdan Mucize Olan Bir Gıda İle
Beslenmesi, Aynı Annenin Evladına Karşı Merhametle Donatılması Gibi En Zayıf
Canlılara, En Güzel İkramlar Yapılmaktadır. Ağaçlar Gibi Canlıların Rızıkları
Kökleri Vasıtasıyla Hiç Zahmet Çekmeden Önlerine Gelmekte, Tüm Yaprakları
Yerlerinden Kımıldamadan Güneş Işığından Fotosentez Yapmakta Ve Tüm İhtiyaçları
Harika Bir Şekilde Karşılanmaktadır.
Demek Ki Bizleri Yaratan
Yaratıcımız Bizlere Merhamet Etmekte Ve Tüm İhtiyaçlarımızı İkram Etmektedir. Bu
Merhamet Ve İkram Etme Kanunu İstisnasız Bitkilerden, Hayvanlardan Ta İnsanlara
Kadar Tüm Canlılarda Gözükmektedir.
Peki Bizleri Bu Kadar Merhametle
Besleyen Yaratıcımız, Bu Kadar İkram Ettikten Sonra Bizleri Yok Ederek
Merhametine Zıt Ve Ettiği İkramları Boşa Çıkaracak Bir Zulüm Eder Mi? Demek Ki Bu Ölümler Bir Yokluk Olmamalıdır. Eğer Yokluk
Olsa Bize Merhametsizlik Etmiş Olacaktır. Bir Sanatkârın Veya Bir Mühendisin En Değerli Ve Kainatı
Emrine Amade Ettiği En Harika Eserini Uçurumdan Aşağı Atıp Yok Etmesi Gibi, Bizleri
Bu Kadar Mükemmel Yaratıp, En Güzel İkramlarla Donatan Rabbimiz’in Merhameti
İnsanları Yokluğa Atmayacaktır. O Zaman Bu Ölümlerden Sonra, Dünyada Verilen
İkramlara Şükür Edenler İçin Bir Mükafat Ve Nimetlere Nankörlük Edenlere De Bir
Ceza Yurdu Olmalıdır.
Tüm Peygamberler Ve Kitaplar, Ölümden
Sonraki Hayatı Haber Vermektedir; Birbirlerinden Çok Uzak Yerlerde Ve
Zamanlarda Gelen Tüm Peygamberler, (Bugün Adları Peygamber Olarak Anılmayan Düşünür ,Filozof
Gibi Adlandırdığımız Belki de Bir Çoğu Peygamber Olan Zatlarda Ahiretten Cennet
Ve Cehennemden Ve Bir Hesap Gününden Haber Vermektedirler.) Hepsi, Ölümden Sonra Bir Hayat Olacağını, Allah’ın Emirlerine
Göre Yaşayanlara Bir Mükafat, Yasakları Çiğneyenlere De Bir Ceza Yurdu
Olacağını Haber Vermişlerdir.
Bir Yerde Bizim Görmediğimiz Bir Hadisenin Olduğuna Dair Birden Fazla Kişi Aynı Şekilde Bilgi Verse, O Hadiseyi Görmesek De İnandığımız Gibi; Ölümden Sonrası Hakkında Görmesek Bile Gören Veya Vahiyle Varlığı Anlatılan Sayıları On Binleri Bulan Peygamberler Hep Aynı Hakikatleri Anlatmış, Ölümden Sonra Bir Hayat Olduğunun Müjdesini Vermişlerdir. Her Biri, İnsanlık Tarihinin Medar-ı İftiharı Olan Bu Peygamberlerin Bir Yalan Üzerine Birleşmiş Olmaları İmkansızdır. Madem Bu Doğru Ve Güvenilir İnsanlar Ölümden Sonra Bir Ceza Veya Mükafat Yurdu Var Demişlerdir, O Zaman Bu Ölümler Son Değildir. Madem Son Değildir, O Zaman Dünyanın Ölümünden Sonra Kurulacak Büyük Mahkeme Haktır Ve Olacaktır.
Sonuç
Bu Bölümde Allah’ın Adaletinin, Hikmetinin, Şefkat Ve Merhametinin Ölüm İle Yarattığı Canlıları Yokluğa Atmayacağını, Ölümün Bir Son Olmadığını, Ölümden Sonra Bir Ceza Ve Mükafat Yerinin Olması Gerektiğini Özet Olarak Anlatmaya Çalıştık.
Burada Saydığımız Sıfatların Dışında Allah’ın İzzeti, Cömertliği, Vaadini Yerine Getirmesi, Yarattığı Canlılarda Gözüken Güzellik Ve Mükemmellik Hakikatleri Gibi Daha Pek Çok Sıfatı, Ölümden Sonra Bir Hayatın Olacağını Göstermektedir. Ancak Biz Burada Sadece Allah’a İnanıp Ahirete İnanmayanlar İçin Delil Olarak Birkaç Özet Hakikat Zikrettik. Konuyu Da Burada Noktalayıp, Sonraki Bölümde, Deistleri Deizme İten Bazı İddialarına Cevap Vermeye Çalışacağız.