Soru : "... O, Yıldırımlar Gönderir De Onlarla Dilediğini Çarpar. .."Florida Üniversitesi'nin Yıldırım Roketi Denemesi Başarıyla Sonuçlandı. Yapay Yıldırım, Belirlenen Noktaya Düştü.Bilim Karşısında Allah Bir Silahından Daha Olacak Gibi :) Diyen Ateistlere Cevap
“Allah Yıldırımı İstediğine
Çarptırır.” (Ra’d, 13/13) Ayetini Nasıl Anlamalıyız? İsterseniz Bu Soruyu Birkaç Tık
Daha Zorlaştıralım Ve Şu Şekilde Soralım: Soru Detayı ; Kur’an, “Allah
Yıldırımı İstediğine Çarptırır.” (Ra’d, 13/13) Diyor. O Zaman Camilere Boşuna
Paratoner Takılmasın, Allah Kendi Evini Vurur Mu?
Değerli Kardeşimiz, Bütün
Alimlerin İttifakıyla Arapça Lisanı Özellikle Teşbih, İstiare, Mecaz Gibi Bedii
Sanatlar Üzerine Kurulmuştur. Arapça Lisanla İnen Kur’an’da Da Bu Sanatlar Çokça
Kullanılmıştır. Genellikle Her Şeyde Bir Yan Etki Olduğu Gibi, Bu Sanatların Da
Şöyle Bir Yan Etkisi Vardır: “Mecaz İlmin Elinden Cehline Eline/Alimlerinden Elinden
Cahillerine Eline Geçtiği Zaman Hakikat Zannedilir.” Bu Da Manayı Bozduğu Gibi, İfadenin Güzelliğini De
Ortadan Kaldırır.
İslam İnancına Ve İmanlı Bir
Aklın Kabulüne Göre, Allah’ın Dilemesi Dışında Bir Yaprak Bile Düşmez. Hiçbir
Yıldırım Allah’ın Dilemesi Dışında Bir Yere Çarpmaz. Hiçbir Deprem Allah’ın
Dilemesi Dışında Meydana Gelmez Ve Bir Evi Yıkmaz.
Allah’ın Kâinat Çapında Geçerli Kevnî, Ontolojik
Kanunları Vardır. Bu Kanunların İşlemesi, Hakim İsminin Tecellisi
Doğrultusunda Söz Konusudur. Mesela, Çekim Kanunu, İtim Kanunu, Kaldırma Kanunu Genel
Birer Kanundur Ve Hikmetli Bir Şekilde -Bulundukları Her Yerde- Cereyan
Etmektedir. Bu Fıtrî Kanunların Yanında Muhattabı Olan Kişiler Şah İle Geda,
Mümin İle Kâfir Bir Olduğu Gibi, Cami İle Kilise De Birdir. Ve Hepsi Buna
Tabidir !...
Buna Ataullah Kanunları Denir ki,
Allah Her Şeyin Dizgini Kendi Elinde Olduğunu, Her Şeyin Yaratıcısı Kendisi
Olduğunu, Her Şeyin Her Konumu Kendi Dilemesine Bağlı Olduğunu Göstermek İçin
Bazen “Ataullah” Denilen Hususi Bir Müdahale İle, O Genel Kanunların Dışında
İşler Yaratır. Boğaz
Köprüsünden Atlayan Müslümanda Olsa ,Hristiyan Veya Yahudide Olsa Değişmez Mantıken Ölür. Ama Cenab-ı Hak Ölüm Yazmadı
İse Pipetle Yemek Yeyip Su İçecek Şekilde de Olsa Gene Yaşamasına Devam Eder.
Doktorların “Birkaç Ay İçinde Ölür” Dedikleri Bazı Hastaların Yıllarca Hayatta
Kalmaları, Aynı Depremde Aynı Enkaz Altında Kalanlardan Bazılarının Günler
Sonra Bile Hayatta Kalması Gibi Birçok Olay Vardır Ki, Allah’ın Bu Özel İnayeti
Ve Dilemesini Göstermektedir.
Aynı Zamanda İmtihanın Bir Sırrı
Olan Bu Kanunların Bu Eşit Tarz Gidişatı Gereğince, Bir Depremde Bir Kâfirin
Evi Gibi Bir Velinin Evi De Yıkılır, Bir Kilise Yanında Bir Cami De Yıkılır.
Keza, Yıldırımın Çarptığı Mekân İster Bir Ateistin Kalesi Olsun, İster Bir
Mescit Olsun Fark Etmez, Aynı Oranda Etkilenir. Ecel Geldiği Zaman, Kâfirler
Gibi Peygamberler De Ölür.
Kur’an’da “Değişmez Sünnetullah”
Olarak İfade Edilen Söz Konusu Kevnî-Ontolojik Kanunlar, Varlıklar Arasında
Fark Gözetmeksizin Geçerli Oldukları Her Yerde, Her Zamanda Vazifelerini Yerine
Getirirler Ve Allah’ın Sonsuz Kudret, İlim Ve Hikmetine Şahitlik Ederler.
Bunların
Her Yerde Eşit Olması İse Allah’ın Bize Nimet Olarak Verdiği Bir Ölçü Bir Mizan
Bir Nizam İçinde Hem Cenab-ı Hakkı Fıtraten Bulma Ve Tanımak İçin ,Hem de Yer
Yüzünü Düzgün Bir Şekilde İmar Edebilmek İçindir.
Bu Meseleyi Anlarsak Doğa
Kanunlarının İş Yapmadığını Doğa Kanunlarında Akıllı Tasarım Ve Programlar
Kullanılarak İş Yapıldığını Daha Rahat Anlarız: Çünkü Mutlak Ve Muhît Bir Şeyin Hududu Ve Nihâyeti Olmadığı İçin, Ona Bir
Şekil Verilmez Ve Üstüne Bir Suret Ve Bir Taayyün Vermek İçin Hükmedilmez,
Mâhiyeti Ne Olduğu Anlaşılmaz. Ne Vakit Hakikî Veya Vehmî Bir Karanlık
İle Bir Hat Çekilse, O Vakit Bilinir.
İşte, Cenâb-I Hakkın İlim
Ve Kudret, Hakîm Ve Rahîm Gibi Sıfât Ve Esmâsı Muhît, Hudutsuz, Şeriksiz Olduğu
İçin, Onlara Hükmedilmez Ve Ne Oldukları Bilinmez Ve Hissolunmaz. Öyleyse,
Hakikî Nihâyet Ve Hadleri Olmadığından, Allahı Bilmek Tanımak Ve Anlamak İçin Farazî
Ve Vehmî Bir Haddi Çizmek Lâzım Geliyor (Aynı Paralel Ve Meridyenler Gibi Dünyayı Uzay
ve Coğrafya’ya Göre Bir Ölçüm Yapılabilmesi İçin Dünya Çevresinde Olmayan
Paralel Ve Meridyenler Bir Hat Olarak varmış Gibi Kabul Edilir. Veya Herkesin
Aynı Şekilde Bir İnşaat İnşaa Edebilmesi İçin Uzunluk Ölçülerini Biz İcat
Etmişiz Esasen 1 Metre Diye Bir Varlık Yok !... 1 Metre İle de Ölçüm Yapıp
Abidik Gubidik Binalar Dikiyoruz Okka Ve Arşın Kullanarak Mimar Sinanda Eserler
Vermiştir. Bunların Hepsinin 1 Metreden Anladıkları Farklıdır !.. Burada Asıl
Mesele Bizim Bir Şeyler Ortaya Çıkarabilmemiz İçin Bu Ölçü Birimlerini
Kendimizin İcat Etmesidir. Aynen Bunun
Gibi de Allah Onu Anlaya Bilmemiz Tanıya Bilmemiz İçin Kainatta Her Yerde
Geçerli Olan Kanunlar Yaratmış . İnsan da da Bu Kanunlar Acizlikler Olarak
Mevcuttur. Çünkü İnsan da Aynı Zamanda Kainatın Biz Cüzüdür. İnsanı Büyüteseni
Kainat. Kainatı Küçültseniz İnsan Olur. ).
Bunu da İnsanda Enâniyet Yapar. Kendinde Bir
Rubûbiyet-İ Mevhûme (Gerçekte Olmadığı Halde Varmış Gibi Kabul Edilen ), Bir
Mâlikiyet, Bir Kudret, Bir İlim Tasavvur Eder, Bir Had Çizer. Onunla Allah’ın
Muhît (Sınırsız Ve Kuşatan )Sıfatlarına Bir Hadd-i Mevhum (Yani Gerçekte Olmadığı Halde
Var Sayılan Bir Sınır) Vaz’ Eder. “Buraya Kadar Benim,
Ondan Sonra Onundur” Diye Bir Taksimat Yapar;
İşte İnsan Kendindeki Bu Acizlik Ve Nakıslık
Ölçücükleriyle Onların Mâhiyetini Yavaş Yavaş Anlar. Meselâ, Daire-İ
Mülkünde Mevhum Rubûbiyetiyle, Daire-İ Mümkinatta Hâlıkının Rubûbiyetini Anlar.
Ve Zâhirî Mâlikiyetiyle Hâlıkının Hakikî Mâlikiyetini Fehmeder. Ve “Bu
Hâneye Mâlik Olduğum Gibi, Hâlık Da Şu Kâinatın Mâlikidir” Der. Ve Cüz’î İlmiyle
Onun İlmini Fehmeder. Ve Kisbî Sanatçığıyla O Sâni-İ Zülcelâlin İbdâ-I Yaratma
Sanatını Anlar.
Meselâ, “Ben Şu Evi Hangi
Ölçülerle Nasıl Yaptım Ve Tanzim Ettim İse, Öyle De, Şu Dünya Hânesini Birisi
Yapmış Ve Tanzim Etmiş” Der. Ve Hâkezâ, Bütün Sıfât Ve Şuûnât-ı İlâhiyeyi Bir
Derece Bildirecek, Gösterecek Binler Esrarlı Ahval Ve Sıfât Ve Hissiyat, Ene’de
Acziyette Münderictir (Mevcuttur). Demek Ene, Âyine-Misâl Ve Vâhid-İ Kıyâsî
Ve Âlet-İ İnkişaf Ve Mânâ-Yı Harfî Gibi, Mânâsı Kendinde Olmayan Ve
Başkasının Mânâsını Gösteren, Vücud-U İnsâniyetin Kalın İpinden Şuurlu Bir Tel
Ve Mâhiyet-İ Beşeriyenin Hullesinden İnce Bir İp Ve Şahsiyet-İ Âdemiyetin
Kitabından Bir Eliftir.”
Elinde Ene Gibi Bir Anahtarla Kâinatın Kapılarını Açan
İnsan, Artık Duygularının Kendisine Getirdiği Bilgileri Yorumlayarak Rabbini
Tanımaya Hazırdır. Ancak Bu, Soyut Düşüncenin Varabileceği En Son Noktadır. Ve Ancak İnsan
Düşüncesi, İlim Ve Temrinle Böyle Bir Merhaleye Varabilecek Bir Kabiliyette
Yaratılmıştır. Yeteri Kadar Gelişmiş Bir İnsanın Muhayyilesi,
Kâinattaki Atomları Tek Tek Saymaya İhtiyaç Duymaksızın, Birtakım İlmî
Hesaplamalarla 79 Sıfırlı Bir Rakamı Kullanabilir; Yahut Kâinatın Büyüklüğünü
Anlamak İçin Galaksi Kümelerini Tek Tek Ziyaret Etmeyi Aklından Geçirmeden,
Işık Yılını Ölçü Olarak Kullanabilir.
Allah’ın Sıfat Ve
İsimlerini Tanımak İçin İse Bundan Daha İleri Bir Tecrid Merhalesine Ulaşmış
Bir Zihne İhtiyaç Vardır. Çünkü Kâinatın Atomları Da, Genişliği De Sınırlıdır;
İlâhî İsimler Ve Sıfatlar Başta Zaman Ve Mekân Olmak Üzere, Akla Gelebilecek
Her Türlü Sınırlamanın Üzerindedir. Ve Bu İsim Ve Sıfatlarda Allah’ın Hiçbir
Ortağı Yahut Benzeri Yoktur. Bu İse, Onların Anlaşılmasını Bütünüyle İmkânsız
Kılan Bir Durumdur. Öyleyse, Allah’ın İsim Ve Sıfatlarını
Tanımak İçin, Önce Benlik Duygusunun Yardımına, Yani Kendi Sınırlı Kabiliyet Ve
Faaliyetlerimizle Yapacağımız Karşılaştırmalara İhtiyaç Vardır. Bu
Karşılaştırmalar İçin Konulacak Hayalî Ve Vehmî (Ölçü Birimlerinin – Ene Gibi
!) Sınırların Hiçbir Hakikati Olmadığını İse, Bir Müddet Sonra Yine O Duygu
Bize Gösterecektir. Başka Bir Deyişle, Önceleri “Sobam Evimi Nasıl Isıtıyorsa
Güneş De Dünyayı Öyle Isıtıyor” Diyeceğiz. Sonra, Yeryüzündeki Hidrojen
Bombalarıyla Güneşteki Nükleer Faaliyetler Arasında Benzetmeler Kuracağız.
Sonra Da, Güneşin Merkezindeki Sıcaklığın 15 Milyon Derece Civarında
Bulunduğunu Hesaplayacağız. Gerçi 15 Milyon Derece Sıcaklığın Nasıl Bir Şey
Olduğunu Hiçbir Zaman Tecrübe Edemeyeceğiz Ve Anlayamayacağız. Fakat Bu
Konudaki Âcizliğimiz, Öyle Bir Güneşte Böyle Bir Sıcaklığın Bulunması Gerektiği
Yolundaki Kesinleşmiş Bilgimizi Hiçbir Zaman Zedelemeyecektir. Çünkü
Elimizde Bir Ölçü, Bir Vâhid-İ Kıyâsî Vardır Ve Kelvin
Ölçeğine Göre Bu Sıcaklığı İfade Edebileceğimiz Bir Rakam Mevcuttur.
Elinde Ene Ölçeğiyle
Kâinattan Rabbini Soran İnsan İse, Gerek Kâinatın Bütününde, Gerekse Büyük
Küçük Her Bir Varlıkta, Bilhassa Canlı Varlıklarda Aradığı Soruların Cevabını
Bulacak Ve Sonunda, “Bir Şahsiyet-İ İlâhiye, Bir Ehadiyet-İ Rabbâniye Ve
Sıfât-I Seb’aca Mânevî Bir Sîmâ-İ Rahmânî Ve Temerküz-Ü Esmâî Ve ‘İyyâke
Na’budu Ve İyyâke Nestaîn’deki Hitâba Muhâtap Olan Zâtın Bir Cilve-İ Taayyünü
Ve Teşahhusu” İle Karşılaşacaktır. Yani, Şekil Ve Suretten
Sonsuz Derecede Münezzeh Bulunan Zât-I Vâcibü’l-Vücudu, Varlıklarda Temerküz
Eden İsimlerinin Ve Yedi Kudsî Sıfatının Meydana Getirdiği Bir “Mânevî Sîmâ”
İle Tanıyacaktır:
Bu Tefekkürü Yakalayabilmek, Elbette Ki Kolay Değil;
Sürekli Bir İlim Tahsiline Ve Her Gün, Her Vakit Tekrarlanacak Egzersizlere
İhtiyaç Gösterir. “Bir Gün Çalışmazsam Aradaki Farkı Ben Anlarım; İki Gün
Çalışmazsam Orkestra Şefi Anlar; Üç Gün Çalışmazsam Dinleyici Anlar” Diye
Virtüözün Sanatındaki Hassasiyeti, Rabbini Tanımaya Müştak Bir Kul Da
Mârifetullah Sahasında Göstermek Zorundadır. Fakat Bu Zorluğun Yanında,
Cennetin Mânevî Lezzetleri De Vardır: Onun Tanımanın, Onunla Beraber Olmanın,
Onun Bize Gösterdiğini Görüp Anlattığını Anlamanın, Ona Muhatap Olmanın, Her
Yerde Her Zaman Onu Bulup Âlemlerin Rabbiyle Baş Başa Sohbet Etmenin Lezzeti…
Evet Ez Cümle Doğa Kanunları İş Yapmazlar. Doğa
Kanunlarının Varlığı İş Yapanı Tanıttırmak Doğa Kanunlarından da Faydalanarak
Bizim İş Yapmamızı Kolaylaştırmaktır. Eger Bir “Düzen” Olmasa İdi Yani 1 Metre
İlerde Yer Çekimi 10 Metre Süre İle Olmasa Sonra 10 Metre Sonra Yer Çekimi Olsa
Nasıl Bir İnşaat Yapacağınızı Siz Düşünün !...
Aynen Öyle de “Gök Gürültüsü Allah'ı Överek Tenzih Eder;
O'nun Korkusundan Dolayı Melekler De Buna Katılır. Onlar Allah Hakkında
Tartışıp Dururken O, Yıldırımlar Gönderip Bunlarla Dilediğini Çarpar. O'nun
Azabı Pek Şiddetlidir.” (Ra’d, 13/13) Şimşek Hem Yağmurun Müjdecisi Hem De
Yıldırımın Habercisidir. Kendisi Veya Malı Açıkta Bulunanlar Yıldırımdan,
Gürültüden Ve Islanmaktan Korkarlar, Yağmur Bekleyenler İse Habercisini Görünce
Sevinirler. Böylece İnsanlar Şimşek Parladığında Korku İle Ümidi Yaşamış
Olurlar. Yağmurdan Fayda Görenler Onun Gelmesine Sevinirken, Zarar Görenler
Üzülürler.
Bulutların Elektrik Yüklerinin
Çatışmasından Gök Gürültüsü Doğar. Bu Ayette Gök Gürültüsünün Allah'ı Överek
Tesbih Ettiği Yani Allah'ın Ortaklardan, Noksan Sıfatlardan Uzak Ve Şanının
Yüce Olduğunu İfade Ettiği Haber Verilmektedir. Müfessirler Gök Gürültüsünün
Allah'ı Tesbih Etmesini Birkaç Türlü Yorumlamışlardır:
A) Burada Tesbih (Allah'ın
Eksiksizliğinin Dile Getirilmesi) Hakikat Manasında Kullanılmıştır; Her Şey
Gibi Gök Gürültüsü De Allah'ı Tesbih Eder, Fakat İnsanlar Onun Dilinin Farkında
Olmayabilirler. (İsrâ, 17/44)
B) Gök Gürültüsünün Allah'ı
Tesbih Etmesi Mecazdır. Aslında Allah'ı Tesbih Eden, Gök Gürültüsünü İşitip
Yağmur Bekleyen Kullardır; Gök Gürültüsü Kulların Tesbihine Sebep Olduğu İçin
Tesbih Ona İsnat Edilmiştir.
C) "Gök Gürültüsü"
Anlamına Gelen Ra'd Kelimesi Bir Meleğin İsmi, İşitilen Ses De O Meleğin
Tesbihidir. (Bk. Râzî, İlgili Ayetin Tefsiri)
Ayrıca İlgili Ayette Her Şeyin Mükemmel
Bir Plâna Göre Hazırlandığına Ve Kusursuz Programlara Göre Yürütüldüğüne
İşaretle, Çok Düşündürücü Bir Anlatıma Yer Verilmiştir; O Da, Tesbîh, Ra'd,
Hamd Ve Melekleri İçine Alan Sözlerdir. Şimşeğin,
Dolayısıyla Yıldırımın Tesbîhi, Yüklendiği Program Gereği Sürat Göstermesi Ve
Plândaki Yerini Alıp Hizmet Vermesi Ve Böylece Hakk'ın İrâdesine Baş Eğip
Teslim Olması Demektir.
Bu İlmi Alt Yapıyı Oluşturduktan
Sonra Gelelim Meseleye : Öncelikle
Florida Üniversitesini Tebrik Ederiz. Bizim Ateistler Ve Deistler Siyasete
Bulaşıp İslam Düşmanlığı Yapmaktan Başörtüsüne Kafayı Takmaktan Bu Gibi
Gelişmelerde Hep Geri Kaldılar !... Hani iddia O Ya ? Biz Gerici Yobaz Onlar
Ülkenin Okumuş Kesimi Üniversite Okuyanların Sözüm Ona %90’Nı Bunlar Yök
Başkanları Prf. Dekanlar Doktorlar Hep Bu Kesim Ya (!) Doğası Gereği Bu
Araştırmaları Bizden Değil Bu Kesimden Beklememiz Normaldir !.. Ama Onlar Bu
Deneyleri Yapınca Başörtüsüne Dolanacağı İçin Roketleri Biz Mani Oluyoruz (!)
Latifeden Sonra Bu Yapay Yağmur Bulutu Gibi Havayla İlgili Muhtelif Denemeler Yıllar
Önce Yapıldı Zaten: Elde Ettiğim Kaynaklardan Bulduğum Bilgileri Sizlerin
Kuvvetli Nazarlarına İthaf Ederim.
·
Tesla, Yıllar Önce Metal Direk Aracılığıyla
Yapay Yıldırımlar Üretti. En Büyük Yıldırımı Yaklaşık 41 Metre Uzunluğundaydı
Ve Ortaya Çıkan Gök Gürültüsü 15 Km Öteden Duyulmuştu.
·
Galler Cardiff Üniversitesi Morgan-Botti
Laboratuvarı’nda, Bulutlarda Oluşan Yıldırımdan 10 Kat Daha Güçlü Yapay
Yıldırım Üretildi.
·
Yaklaşık 5 Yıl Önce İsviçre’nin Cenevre Üniversitesi
Tarafından Düzenlenen Dünya Metoroloji Organizasyonu Kapsamında Lazerlerle Hava
Durumunu Değiştirme Ve Yapay Yıldırım Oluşturma Konuları Tartışılmıştı.
·
Cenevre Üniversitesi Biyofotonik Uzmanları
Fransız Prof. Jean-Pierre Wolf Ve İsviçreli Fizikçi Dr Jerome Kasparian,
Yaptığı Açıklamada Atmosfere Gönderilen Kısa Lazer Işınlarının Hava Durumu
Kontrolü İçin Çok Etkili Bir Yöntem Olduğunu Keşfettiklerini Ve Bu Şekilde
Yıldırımları Kontrol Edebildiklerini Ve Hatta Yağmur Bulutları
Oluşturabildiklerini Açıklamıştı.
·
Cenevre’deki Rhone Nehri Bölgesinde Kızılötesi
Lazerlerle Deneyler Yapan Ekip Tarafından, Değişik Sıcaklıklarda, Farklı Nem
Oranlarında Ve Çeşitli Atmosferik Durumlarda, Işınların Mikron Boyutunda Su
Damlacıkları Oluşturduğu Keşfedilmişti.
·
Lazer, Bulut İçerisinde Su Partiküllerinin
Oluşmasını Ve Hatta Onların Büyümesini Sağlıyor. Lazerlerin Hava Araçlarına
Yerleştirilmesine Gerek Yok. Yerden Gökyüzüne Yansıtılan Işınlar Kilometrelerce
Yükseklikte Etkili Olabiliyor. Bu Araştırma Sonuçları, Bilim Dergisi Nature
Communications’ta Yayınlandı.
·
1960’lı Yıllarda Amerika Birleşik Devletleri
Gökyüzüne Gümüş İyotları Yollayarak Hava Durumunu Değiştirmeye Çalıştı.
Sovyetler Birliği Bir Bulut Katmanı Oluşturmayı Denemişti. İngiltere İse
Sürekli Kapalı Olan Havası Nedeniyle Kaybettiği Turizm Gelirlerini Ortadan
Kaldırmak İçin Uzun Yıllar Kimyasallarla Hava Durumunu Değiştirmeye Para
Harcadı. Çin’in Gökyüzüne Roketlerle Yolladığı Kimyasallarla Güneşli Hava
Yapmaya Çalıştığı Biliniyor.
·
Jean-Pierre Wolf, 2018 Yılında Dünya
Atmosferindeki Kirletici Maddeler Hakkındaki Araştırmaları Nedeniyle ZEİSS
Research Ödülünü Kazanan İki Kişiden Biridir.
Gelelim Bu Temel Bilgiler Üzerine
Meselenin İzahına : Bu Bilimsel Çalışmalarının Tamamı Bir Aklın Sonucunda
Ortaya Çıkmış Olup Neticenin Elde Edilmesi İçin
Akıllı Bir Kişi Tarafından Tasarlanmış Bir Çok Malzemeye İhtiyaç
Duyulmaktadır. Mesele Bir Yıldırımın Oluşması İçin :
Bilindiği Üzere; Bulutlar Yer Altındaki Su Kaynaklarının (Tasarlanıp Yaratılmış Olması), Denizlerin Vb. Su Kaynaklarının Güneş Işığı Veya Yapay Enerji Kaynaklarıyla Buharlaş(Tırıl)arak Yerküreden Uzaklaş(Tırıl)ması, Uzaklaş(Tırıl)dıkça Yoğunlaş(Tırıl)ması Ve Bir Araya Gelerek Kümeleş(Tırıl)mesi İle Oluş(Turul)maktadır. Bir Bulutun Yüksek Miktarda + (Pozitif) Yüklendiği Veya Yüksek Miktarda – (Negatif) Yüklendiği Durumların Sonunda Bir Elektrik Boşal(Tırıl)ması Olayı Gerçek(Tiril)ir. Bu Da Bizlerin Şimşek Olarak Bildiğimiz Olayları (Bir Yaratanın Yarattığı Sebepler Muvazenesiyle)Oluştur(Duğunu) Gösterir..
Tanımlamak Gerekirse Şimşek, Bir
Bulutun Tabanı İle Yerküre Arasında, İki Bulutun Arasında Veya Bir Bulut
İçindeki Elektrik Boşalımı Sırasında Oluşan Kırık Çizgi Biçiminde Geçici Işık
Olarak İfade Edilmektedir.
Şimşek Oluşması İçin
Bahsettiğimiz (Vesilelerin ) Elektrik Yükünün Hava Direncini Kırabilecek
Düzeyde Olması Gerekmektedir. Şimşek Olayına Genellikle Kümülonimbüs Olarak
Adlandırılan Fırtına Bulutlarında Oluşur Ancak Stratüs Tipinde Ufka Doğru
Yayılım Gösteren Bulut Tiplerinde De Şimşek Oluşumu Görülmektedir.Dünya
Genelinde Saniyede 50 İla 100 Şimşek Olayının Yaşandığı Tespit Edilmiştir.
Gök Gürültüsü İse Şimşek Hattı
Boyunca Havanın Aniden Isın(dırıl)arak Hava Basıncının Art(ırıl)ması
Nedeniyle Oluşan (Allah’ın
Yarattığı Ölçü Birimleri Gibi Bir Hizmetkar Olan Doğa Ölçüsü Olayıdır.) Gök
Gürültüsünü Karakterize Eden Yüksek Sesli Şimşek Hattının Karmaşık Geometrisi,
Atmosferin Özellikleri, Yerel Arazi Şekilleri Ve Yansımalar (Gibi Bir Çok Şeyin
Var Edilmesi Neticesidir ki Bu da Bir Akıllı Tasarım Olduğunu Kör Gözlere
Gösteriyor Şekilde) Oluşmaktadır.
Nasıl ki : Anlaşılabileceği Üzere
Gök Gürültüsü Şimşek Olmadan Gerçekleşemez. Gök Gürültüsü İçin Havanın
Sıcaklığının Artması Ve Hızlıca Genleşmesi Gerekmektedir. Aynen Öylede
Yıldırımın Oluşmasının Vesilelerini Meydana Getiren Biri Vardır !..
Ve Onun Yarattığı; Onu Ve Onun Kainattaki Sanatını Okumamız İçin Koyduğu “Statik Elektrik” Ölçüsü Sayesinde Sanat-ı İlahiyi , Yani Esere Bakıp Müessirini Görebiliyoruz !.. Bu Durum Tümüyle Saçınıza Sürttüğünüz Bir Kalemin (Yaratılmış Olan ) Elektrik Yüklenmesi İle Aynı Mantığa Sahiptir. Bulutları Oluşturan (Cenab-ı Hakkın) Su Moleküllerinin Atmosferde Dolaşır(ır)ken Diğer Hava Molekülleriyle Sürtünmesi Sonucunda Statik Elektrik Yüklenm(V)esilesiyle Gerçekleşir.
Kaynaklar
Başta : Kur’an-ı Kerim Ve “Şimşek.” Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil
Kurumu. (tdk.org.tr) “Lightning.” Encyclopedia Britannica. (britannica.com) “NWS
Lightning Safety: Understanding Lightning: Thunderstorm Electrification”.
National Oceanic and Atmospheric Administration. (https://web.archive.org/web/20161130080723/http://www.lightningsafety.noaa.gov/science/science_electrication.htm)
Oliver, John E. (2005). Encyclopedia of World Climatology.
(http://danida.vnu.edu.vn/cpis/files/Books/Encyclopedia%20of%20World%20Climatology.pdf)
“Lightning”. GSU Edu.
(http://hyperphysics.phyastr.gsu.edu/hbase/electric/lightning2.html)
New Lightning Type Found Over Volcano? Archived February 9, 2010, at the Wayback Machine. News.nationalgeographic.com (February 2010). Retrieved on June 23, 2012
(http://news.nationalgeographic.com/news/2010/02/100203-volcanoes-lightning/)
Hurricane Lightning, NASA,
(https://science.nasa.gov/science-news/science-at-nasa/2006/09jan_electrichurricanes/)
Ezcümle: Bu İlim İnsanları Özetle
Yıldırımı Tetiklemek İçin (Bir Çok Yerde Bakırın İletkenliği Gibi Allah’ın Yarattı Bu Ölçü Birimi Mantığını
Kullanmak Sureti İle ) 2 Metre Uzunluğunda Bir Roket Yaptılar. Roketi Bakır
Tellerle Sardılar Ve Fırtına Bulutlarının İçine Fırlattılar Ve Yıldırımı
İstedikleri Yere Düşürdüler.
Bu da Kati Gösterir ki Kainatta
Hiçbir Şey Tesadüfi Değildir ! Kainatta Tesadüfe Tesadüf Edilmemiştir. Her Şey
Bize Allah’ın Yaratma Sanatını Göstermektedir.