05 Ateistlere Cevaplar ; Ehli Kitabın Yemekleri Yenecekse Domuz Eti Helal mi Demek ?

 

Maide Suresinin 5.Ayetinin Baş Kısmında Şöyle Bir İfade Var; Bugün,Size Temiz Olanlar Helal Kılındı. Kitap Verilenlerin Yemeği Size Helal, Sizin Yemeğiniz De Onlara Helaldir. Kitap Verilenler,Yani Ehli Kitap Olarakta Yahudi Ve Hristiyanlar Kastediliyor Denilir.. 

Soru: Ehl-i Kitap Kimdir? 

El Cevap :  İslam Ansiklopedisine Göre : Ehl-İ Kitap (Ehlü’l-Kitâb) Tamlaması “İlâhî Bir Kitaba İnananlar” Anlamına Gelir. Buna Göre Müslümanlara Da Ehl-İ Kitap Denilebilir. Ancak Kur’an Dışındaki İlâhî Kitaplarda Yer Almayan Bu Terkip, Terim Olarak Müslümanlar Dışındaki Kutsal Kitap Sahibi Din Mensupları İçin Kullanılır. 

Ehl-İ Kitap Tabiri Kur’ân-I Kerîm’de, Hepsi De Mekke Döneminin Sonları İle Medine Döneminde İnen Âyetlerde Olmak Üzere Otuz Bir Defa Geçmektedir. Daha Önce Nâzil Olan İki Âyette İse (En-Nahl 16/43; El-Enbiyâ 21/7) Aynı Anlamda “Ehlü’z-Zikr” Tabiri Kullanılmış Ve Bununla, Tevrat İle İncil Hakkında Doğru Ve Yeterli Bilgisi Olan Ehl-İ Kitap Âlimleri Kastedilmiştir. Ayrıca Kur’an’da Yahudiler İçin “Yehûd”, Hıristiyanlar İçin “Nasârâ” Kelimeleri Çokça Kullanılmakta (Bk. M. F. Abdülbâkī, El-Muʿcem, “Yehûd”, “Naṣârâ” Md.Leri), Sadece Hıristiyanları İfade Eden “Ehlü’l-İncîl” Terkibi De Yer Almaktadır (El-Mâide 5/47). Diğer Taraftan Kur’an’da Ehl-İ Kitap “Kendilerine Kitap Verilenler” (El-Bakara 2/101, 144, 145; Âl-İ İmrân 3/19, 20, 100, 186), “Kendilerine Kitap Verdiklerimiz” (El-Bakara 2/121, 146) Ve “Kendilerine Kitaptan Bir Pay Verilenler” (Âl-İ İmrân 3/23; En-Nisâ 4/44) Şeklinde De İfade Edilmektedir. “Kendilerine İlim Verilenler” (El-İsrâ 17/107; El-Hac 22/54; Sebe’ 34/6) İfadesiyle De Ehl-İ Kitabın Kastedildiği Rivayet Edilmiştir (Taberî, Câmiʿu’l-Beyân, XV, 120; XXII, 44). İslâm Literatüründe Ayrıca Ehl-İ Kitap Yerine “Kitâbî” Kelimesinin Kullanıldığı Görülmektedir.

Ehl-İ Kitap Tabirinin Kapsamını Belirleyebilmek İçin İlâhî Kitapların Kimlere Verildiğini Tesbit Etmek Gerekir. Kur’ân-I Kerîm’de Bazı Peygamberlere Kitap, Bazılarına Da Zebur Ve Suhuf Verildiği Bildirilmektedir. Bu Arada Nûh Ve İbrâhim Soyuna Peygamberlik Ve Kitap (En-Nisâ 4/54; El-Hadîd 57/26), Mûsâ’ya Ve Îsâ’ya Kitap, Dâvûd’a Zebûr, İbrâhim Ve Mûsâ’ya Suhuf İndirildiği (Bk. M. F. Abdülbâkī, El-Muʿcem, “Kitâb”, “Ṣuḥuf”, “Zebûr” Md.Leri), Ayrıca Hadislerde Âdem’e, Şît’e Ve İdrîs’e Sayfalar Verildiği Belirtilir (Müttakī El-Hindî, XVI, 133). 

Şeklinde Tanımlanmış Olup Bugün Ehl-i Kitap Yahudi Ve Hristiyanlardır. 

Enam 156-Kitap,Yalnız Bizden Önceki İki Topluluğa (Hıristiyanlara Ve Yahudilere) İndirildi, Biz İse Onların Okumasından Gerçekten Habersizdik Demeyesiniz Diye.. 

Soru : Ayetlerin Orijinal Meali Nedir ? Ve Bu Ayetlerin Kısa Tefsirini Yazar mısınız? 

“Kitap Yalnız Bizden Önceki İki Topluluğa İndirildi; Biz İse Onların Okuduklarından Tamamen Habersiziz” Demeyesiniz; Yahut “Bize De Kitap İndirilseydi, Doğru Yolu Bulmada Onları Geçerdik” Demeyesiniz Diye (Kur’an’ı İndirdik). İşte Size Rabbinizden Apaçık Bir Delil, Bir Hidayet Ve Rahmet Geldi. Allah’ın Âyetlerini Yalan Sayan Ve Onlardan Yüz Çevirenden Daha Zalim Kim Vardır? Âyetlerimizden Yüz Çevirenleri Yüz Çevirmelerinden Ötürü Azabın En Kötüsüyle Cezalandıracağız. Enam Suresi 156. – 157. Ayeti Kerimeler. 

Ayeti Kerimenin Tefsiri: 

Bir Önceki Âyette Kur’an’ın Allah Katından İndirilmiş Bereketli Ve Hayırlı Bir Kitap Olduğu Belirtildikten Sonra Bu Âyetlerde De Onun İndiriliş Gerekçelerinden İkisi Zikredilmektedir. Bu Âyetlerden Anlaşıldığına Göre Müşrikler Tevrat Ve İncil’in Allah Kelâmı Olduğuna İnanıyor, Ancak O Günkü Şartlarda Kendilerince Muhtelif Sebeplerle İman Etmiyorlardı ! Özellikle Dillerinin Farklı Olması Sebebiyle Bu Kitaplardan Yararlanamadıklarını Söyleyerek Güya Bundan Üzüntü Duyuyorlardı; Ayrıca Onlar, Yahudilerle Hıristiyanların Din Konusundaki Gevşekliklerini De Biliyor Ve Eğer Kendilerine Bir Kitap Gelecek Olsa Onlardan Daha Kararlı Bir Şekilde Doğru Yolda Yaşayacaklarını İleri Sürüyorlardı. Yüce Allah, Müşriklerin Bu Türlü Yakınmalarla Mazeretler İleri Sürmelerini (Bazı Müfessirlere Göre Bu Mazeretleri Âhirette De Tekrar Etmelerini) Önlemek İçin “İşte Size Rabbinizden Apaçık Bir Delil, Bir Hidayet Ve Rahmet Geldi” Buyurarak Onların Özlemlerinin Gerçekleştiğini, Mazeretlerinin Ortadan Kalktığını Belirtmekte; Buna Rağmen Allah’ın Âyetlerini İnkâr Eder Ve Ondan Yüz Çevirirlerse En Büyük Haksızlığı İşlemiş Olacaklarını Ve Bunun Cezasını Da Ağır Bir Şekilde Göreceklerini Bildirmektedir.

157. Âyette Kur’an-I Kerîm’in Bunu Üç Kelimeyle Nitelendirildiği Görülmektedir: Beyyine, Hüdâ, Rahmet. Beyyine “Gerçeği Apaçık İfadelerle Ortaya Koyan Kesin Belge” Demektir. Kur’an, Gerek Eşsiz Edebî Üstünlüğü Gerekse Yalnızca Gerçeği, İyiyi Ve Güzeli Dile Getiren Muhtevası İtibariyle Apaçık Bir Delil Ve Belge Olduğu İçin Beyyine; Bu Vasfıyla Şaşmaz Bir Rehber Olduğu İçin Hüdâ (Hidayet Kaynağı); Bütün Bunların Bir Neticesi Olarak Kendisine İnanıp Bağlanan Kişi Ve Toplumlara Sadece Hayır Ve Saadet Getirdiği İçin De Rahmet Diye Nitelendirilmiştir. Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 491 

Ehli Kitap Olarak Sabiiler Veya Mecusiler De Var Denilebilir Veya Kim Ne Yer/Yemez Diye Detaylı Bir Şey Belirtmeye Gerekte Yok.. Dikkat Edeceğimiz Şey ''Kitap Verilenlerin Yemeği Size Helaldir'' İfadesi.. Yahudiler Bir Kenarda Dursun.. Hristiyanlar, Kitap Verilenlerdir Ve Hristiyanlar Domuz Etini Yerler.. Haliyle Bu İfadeye Bakarak,Domuz Yemenin Helal Olduğu Sonucu Çıkmaz Mı? Bu Ayeti,Başka Ayetleri Nesh Mi Ediyor? 

Gayri Müslimlerin (Ehl-İ Kitabın) Kestiği Hayvanların Etleri Müslümanlara Helal Mıdır? Mâide Suresinin 5. Âyetinde Yer Alan "Kendilerine Kitap Verilenlerin Yiyecekleri Size Helal, Sizin Yiyecekleriniz De Onlara Helaldir." Mealinden Ne Anlamalıyız? 

El Cevap: Hayır Bu İfadelere Bakarak Domuz Yemek Manası Çıkmaz !... Ehli Kitabın Yemekleri Helal Olması Ayrıdır Onların Tüm Tükettiklerinin Helal Olması Bütün Bütün Ayrı Bir Husustur !... Ehl-i Kitabın Yemeklerinin Yenilmesinin Helal Olması Zaten Ayetle Müsaade Edilmiş. Ama Aynı Kuran Aynı Şekilde de Domuzu Haram Kılmıştır !... 

Domuz Eti Haramdır Peki Neden ? 

Bismillahirrahmanirrahim : Bir Şeyin Helal Veya Haram Olmasını Belirleyen Allah’tır !... Domuz Etinin Haram Olmasının  Tek Ve Birinci Nedeni Bizzat Cenab-I Hakkın Domuz Etini Haram Kılması İle Alakalıdır !... Bu Da İnsanlar İçin Bir Sınavdır !... Ama Domuzun  Sınavı Değildir. Domuzda Allah’ın Yarattığı Bir Varlık Olup Domuzu Da Yaratan Allah’tır !... Allah’ın Yaratmış Olduğu Her Varlık Yaratma Sanatıdır !... Yaratma Sanatı Olan Bir Hiçbir Varlık Pis Veya Kötü Değildir ! … Domuzun Kıskanç Olmaması Veya Domuzun Kendi Pisliğini Yemesi De Domuzu Haram Kılmak İçin Bir Sebep Belki Olabilir Ama  Bu Müslümanların Kendilerine Sorulduğunda Akli Ve Mantıki Bir Delil Getirmek İçin Anlatmış Oldukları Bir Cihetini İfade Eder. Buna Karşın Bakılınca; Kıskanç Olmayan Başta İnsanlar Dahi Olduğu Gibi Başka Hayvanlarda Olabilir Ve Gene Buna Karşın Tavuklarda Kendi Pisliğini Yerler… Ama Tavuk Helaldir !... Burada Domuzu Haram Tavuğu Helal Kılan Bizzat Allah’tır!...

İbadetler Ve Haramlar Tamamıyla Allah’ın İradesine Ve İsteğine Göre Belirleniyor. Bunu Bizim Sorgulama Veya İtiraz Etmeye Değil Hikmetini Anlamaya Çalışmamız İcap Etmektedir. Şöyle Ki, Şeriatın İki Çeşit Hükümleri Vardır:

1. Taabbudi Dediğimiz, Yani Hikmeti Bilinmeyen Ve Tamamıyla Allah’ın Emir Ve Yasağına Bakan Kurallardır.

2. Makulul Mana Dediğimiz, İlahi Emirler Veya Yasaklarda Yatan Hikmetlerin Araştırılabileceği Kısım.

Meseleye Bu Taraftan Da Bakalım. Niye Sabah Namazı Dört Rekat Da On Veya Yirmi Rekat Değil?.. Cevap: Allah Emrettiği İçin!.. Öğle Namazı Allah Tarafından On Rekat Olarak Tayin Edilmiştir. Bunun Hikmetini Araştırmak Sonuçsuz Olacaktır. Çünkü Allah Öyle Emretmiştir. Ve Bunun Asıl Ve Net Cevabı Budur. Ama Bazı Şeriat Kuralları Hikmetle İzah Edilebilir. Ama Hikmetler Asıl Değildir. Asıl Olan Allah’ın Emri Veya Yasaklamasıdır.

Burada Gene Bize Bir Usül Öğretilmektedir !...

1.     Öncelikle Bir Şeyin Helal Ve Haram Olmasını Allah Ve Rasulü Belirler !... Bunu Aklımızdan Çıkarmamalıyız !...

2.     Biz Bu Haram Helal Meselelerinde Öncelikle Bu Kaideyi Belirtip Sonra Ayrıntılarını Açıklamamız Lazım. Çünkü Bizim İfademiz Mevcut Bulunan Asra Ve Zamana Ve Coğrafya Ve Mekana Ve Topluma Uygun Olabilir. Ama Gelecek Asırlarda Biliminde Gelişmesi İle Birlikte Domuzun Üzerinden Gidecek Olursak Başka Hayvanlarında Kıskanmadığı Ve Tavuk Gibi Başka Hayvanlarında Kendi Pisliğini Yediğini Öğrendiğimiz Zaman Bunu Anlatamayız. Bu da İnsanların Şüphelerinin Artmasına Sebep Verir. Bu Yüzden Bir Şey Haramsa Bizzat Allah Ve Rasulü Haram Dediği İçindir.

3.     Haram Ve Helallerin Hepsi Cenab-ı Hakkında Yarattığı Varlıklar Ve Şeylerdir. Allah’ın Yaratma Sanatında Asla Kusur Bulunmaz Veya Çirkinlik !...  Fakat Cenabı Hak Hem Bizi Sınav Etmek  Hem de İnsanların Bulaşık Ellerinin Doğaya Ve Hayvanlara Bulaşması İle Birlikte İnsanlara Verilecek Zararları Bilen Cenabı Hak Bu Yüzden Gelecek için Ümmet Adına Önemde Almış Olabilir. Buda Hikmet Ciheti Olabilir.  

Mesela, Allah Namazı Niye Emretmiştir? Buna İstediğiniz Kadar Hatta Ciltlerle Hikmet Ve Gaye Açısından Cevap Verilebilir. Niye Oruç Tutuyoruz, Hikmetleri Araştırılıp Cevap Verilebilir. Ama Hikmet Ve Faydalar Allah’ın Emri Yerine Geçemez. Şöyle Ki, Orucun Bir Hikmeti İnsanların Aç Kalıp, Yokluk İçerisinde Yaşayan İnsanların Halinden Anlayıp Onlara Şefkatle Yaklaşmalarını Sağlamaktır.

Şimdi Birisi Bunu Esas Tutup “Ben Daha Fazla Aç Kalıp Daha Fazla Şefkat Hissim Kabarsın Ve Fakirlere Daha Fazla Yardımda Bulunayım.” Diyebilir. İmsak Vakti Saat 4.00 Olduğu Halde, Bu Adam Gece Saat 11.00’den Oruca Niyet Edip, Fakat Akşam Vaktine Beş Dakika Kala Orucunu Açsa Orucu Sahih Olur Mu? Elbette Olmaz. Çünkü Orucun Açılması İçin Belirli Bir Zaman Var Ve Bu Adam Daha Fazla Aç Kaldığı Halde, Oruç Tutmuş Olmuyor. Yani Oruçtan Beklenen Hikmet Daha Fazla Yerine Gelmiş, Fakat Allah’ın İzin Vermediği Bir Zamanda Açtığı İçin Oruç Yerine Gelmemektedir

İşte Kardeşim İslam'ın Tüm Emir Ve Yasaklarına Bu Şekilde Bakmamız Gerekir. Yani Allah Böyle Emretmiş Veya Böyle Yasakladığı İçin Bunu Yapıyoruz. Bunun Hikmetleri Elbette Vardır. Ve Bu Hikmetler Elbette Araştırılır. Bu Da Bir İlim Ve İbadettir. Ama Hikmetler Ve Faydalar Kesinlikle Asıl Değil, Ayrıntıdır.  

4.    Domuz Etinin Hiçbir Zararı Olmasa Bile, Sırf Allah Emrettiği İçin Biz Onu Yememeliyiz. Zira Yaratıcı Kullarına Yasaklamıştır. Bir Asker Bile Tuğay İçinde Hiçbir Tehlike Olmadığı Halde, Komutanının Emrine Uymak İçin Nöbette Yerini Terk Edemiyor. Yoksa Ceza Yiyecektir. Yerini Terk Etse Hiçbir Zarar Olmayacaktır. Ancak Emre Aykırı Hareket Etmiştir. Bunu Gibi Biz De Yaratıcımızın Emrine Uymakla Mükellefiz. Bununla Beraber, Allah’ın Yasakladığı Her Şeyde Bizim Bir Çok Faydamızın Olduğu Da Gerçektir. Domuz Etinin Haram Olması Da Öyledir. Bugün Bütün İlim Dünyası Onun Zararlı Olduğunu Kabul Etmektedir. Bütün Dezenfekte Çalışmalarına Rağmen Zararından Kurtulmak Mümkün Olmamıştır. Hatta Avrupa Sağlık Örgütü Bu Günlerde Domuz Etinin Bazı Gıdalarda Kullanılmasını Yasaklamayı Düşündüğü Konuşulmaktadır 

Kur'ân-I Kerîm'de Beş Âyette Domuzdan Söz Edilir. Âyetler Şöyledir: 

"Allah Sizlere Yalnız Leşi, Kanı, Domuz Etini, Bir De Allah'tan Başkası Adına Kesilenleri Haram Kıldı." (Bakara, 2/173; Nahl, 16/115) "Leş, Kan, Domuz Eti, Allah'tan Başkasının Adı Anılarak Kesilen... Hayvanlar Sizin İçin Haram Kılınmıştır." (Mâide, 5/3) "Ey Muhammed, De Ki: Bana Vahyolunanlar Arasında, Yiyen Bir Kişinin Yediği Herhangi Bir Şeyin Haram Olduğuna Dair Bir Hüküm Bulamıyorum. Ancak Leş Veya Akıtılmış Kan, Yahut Domuz Eti Ki Bunlar Pistir, Yahut Doğru Yoldan Çıkarak, Allah'tan Başkasının Adı Anılarak Kesilen Hayvanların Yenmesi Haramdır... " (En'âm, 6/145)

Aşağıdaki Âyette De Domuzun Çirkin Hâline İşaret Edilmiştir.

"...Allah Kime Lânet Eder Ve Gazabına Uğratırsa Ve Kimlerden De Maymunlar, Domuzlar Ve Tağûta Kullar Yaparsa, İşte Bunlar, Makamları En Kötü, Yolları Da En Sapık Olanlardır." (Mâide, 6/60). Câbir B. Abdillah'tan, Allah Rasûlünün Mekke'nin Fethi Yılında Mekke'de İken Şöyle Buyurduğu Nakledilmiştir: "Şüphesiz Allah Ve Rasûlü Şarabın, Ölü Hayvan Etinin, Domuzun Ve Putların Alım-Satımını Haram Kılmıştır." (Buhârî, Büyu', 112; Tecrîd-İ Sarih Tercümesi Vı / 537, 538)

Domuz Eti Diğer Birçok Dinlerde De Yasaktır. Meselâ Yahudilerin Kitabı Tevrat'ın Tesniye Bölümünde Yenilmesi Yasak Olan Hayvanlar Sıralanırken Şöyle Denilmektedir: "... Ve Domuz... Çünkü Tırnaklıdır, Fakat Geviş Getirmez. O Size Murdardır, Bunların Etinden Yemeyeceksiniz Ve Leşlerine Dokunmayacaksınız." (Tevrat, Tesniye, Bab, 14/8) Allah İnsanlara Rızıkların Güzel Ve Temiz Olanlarından Yemeyi Ve Buna Karşılık Da Şükretmeyi Emretmiştir. Helâl Yemek Duânın Ve İbadetin Kabulüne Sebeptir. Haram Yemek İse Bunların Geri Çevrilmesine Sebep Olur. Allah Rasûlü Şöyle Buyurmuştur:

"Ey İnsanlar, Şüphesiz Allah Temizdir, Ancak Temiz Olanı Kabul Eder. Şüphesiz Allah, Müminlere, Peygamberlere Emrettiği Şeyleri Emretmiştir. Allah Şöyle Buyurmuştur: 'Ey Peygamberler, Güzel Rızıklardan Yiyin, Sâlih Amel İşleyin, Ben Sizin Yaptıklarınızı Bilirim.' "(Mü'minûn, 23/51).

Yine Buyurdu: "(Ey İman Edenler), Size Rızık Olarak Verilenlerin Temiz Olanlarından Yiyiniz." (Tâhâ, 20/81). Sonra Allah Rasûlü, Uzun Yolculuğa Çıkan, Saçı Başı Karışmış, Toza Batmış, Ellerini Göğe Kaldırmış, Ey Rabbim, Ey Rabbim. Diye Dua Eden Bir Adamı Zıkretti: "Bu Kimsenin Yediği Haram, İçtiği Haram, Giydiği Haram, Haramla Beslenmiş, Duası Nasıl Kabul Olunsun?" (Müslim, Tirmizî, Ahmed B. Hanbel)

Âyette Şöyle Buyrulur:

"O, Pis Olan Bütün Şeyleri İnsanlara Haram Kılar." (El-Â'râf, 7/157)u Domuz Etinin İnsana Zararlı Olduğu Tıp Tarafından Da Ortaya Konulmuştur. Doktor Glen Shepherd, Washington Post Gazetesinin 31 Mayıs 1952 Tarihli Nüshasında Yazdığı Bir Makalede Bu Konuda Özetle Şunları Yazmıştır: Abd Ve Kanada'da Yaşayan İnsanların 1/6'nin Adalelerinde, Trişinli Domuz Eti Yedikleri İçin, Trişin Kurtları Vardır. Bunların Çoğunda Hastalık Arazı Görülmez. Yavaş Yavaş İyileşir, Bazıları Da Ölür. Bir Kısmının Sol Tarafı Felç Olur. Hepsi De Dikkatsizce Domuz Eti Yemişlerdir. Bu Hastalığın Bağışıklık Ve Tedavisi Yoktur. Ne Antibiyotikler, Ne De Diğer İlaç Ve Aşılar Bu Küçük Ve Öldürücü Kurda Tesir Etmez. Tek Çare Bu Mikrobun Bulaşmasını Önlemektir... Trişinlerin Sebep Olduğu Hastalığın Belirtileri Elliden Fazla Hastalığın Belirtilerine Benzer. Etleri Tuzlama Ve Tütsüleme Gibi Metotlar Trişinleri Öldürmez. Mezbaha Kontrolleri De Trişinli Etleri Teşhis İçin Yeterli Değildir."

Bu Konuda Birçok Araştırıcılar Domuz Eti Yemeğe Devam Etmenin İnsandaki Kıskançlık Duygusunu Zayıflattığını Söylerler. Çünkü Hayvanlar İçinde Dişisini Kıskanmayan Tek Hayvan Domuzdur. Diğer Yandan Beslendiği Yerde Her Türlü Pisliği Yediği İçin, Çevreye Hoş Olmayan Bir Koku Yayar Ve Eti, Proteindeki Kimyevî Maddeler Bakımından Düşük Değerdedir. Domuz Etinin Trişin Kurdundan Temizlenmesi Fennî Bakımdan İmkansız Görülmüştür. Yeryüzünün Hıfzısıhha Otoritelerinden Prof. Hirş Bunu Açıkça Belirtmiştir.

İşte Tıbbın Bir Kısım Zararlarını Ortaya Koyduğu Domuz Etini Yemek Önceki Bazı Dinlerde Yasaklandığı Gibi İslâm'da Da Yasaklanmıştır. (Tecrîd-İ Sarîh Tercümesi, Vıı, 537 Vd.; Yusuf El-Kardâvî, İslâm'da Helal Ve Haram, Terc. Mustafa Varlı, Ankara 1970, 50-53) 

Ehl-i İslam ve Ehl-i Müslüman Sadece Kendi Ülkesinin Sınırları İçinde Yaşamıyorlar, Gayri Müslim Ülkelerinde De Kendi Ülkesi Gibi Ya Ticaret Münasebeti İle Ya İşci Olarak, Ya Öğrenci Olarak, Bulundukları Gibi O Ülkelerden Bizim Yani İslam Ülkelerine Gelip Yaşayan Gayri Müslimlerde Var. Dolayısı ile İnsanlar Kaynaşmaktadırlar. Her İki Hususta da Müslümanlar Hayatını İslam'a Uygun Şekilde Yaşamak İstiyor. Ancak Bazı Konularda Zorluklarla Karşılaşıyor. Kasaplardan Et Alma Konusu Da Bu Zorluklardan Birini Teşkil Ediyor.  Bu Durumda : Kimileri, "Hıristiyan Ve Hatta Yahudi Kasaplardan Et Alınmaz." Diyor, Özel Et Kesimine Yöneliyorlar. Ancak Bunu Herkes Göze Alamıyor Veya İmkanı Yetmeyebiliyor. 

Soru:  Yabancı Ülkelerde Bulunan Müslümanlar, Hristiyan Ve Yahudi Kasaptan Et Alamazlar Mı? Alırlarsa Yiyemezler Mi? Buralarda Satılan Et Peşin Bir Hükümle Müslüman'a Haram Mı? 

Etin Helal Veya Haram Olması Satışında Değil Haramiyeti Kesilişindedir !... Allah’A İnananların Etleri Yenilir. Zaten Bu Yüzden Müslümanlar Hristiyan Ve Yahudilerin Etlerini Yeme İzni Verilmesine Rağmen İznik Konsilinden Sonra Hristiyanların Dinlerinin İyicene Bozulması Ve Yahudilerinde Aynen Dinlerinde Daha Çok Tahrifat Yapmaları Sebebi İle Müslümanlar Daha Dikkatli Ve Titiz Davranmaktadırlar.  Hayvanları Kesim Usullerinde ki   Bu Konuda İlgili Fıkıh Kitaplarının Verdiği Bilgiye Bakınca, Yabancı Ülkelerde Bulunan Müslümanları Zorda Bırakacak Bir Hüküm Görmüyoruz. Bulundukları Ülkenin Kasaplarından Et Alamayacakları Yolunda Bir Yasak Yoktur. Gördüğümüz Temel Hüküm Şudur: 

- Ehl-İ Kitabın Kestiği Yenir! Ehl-İ Kitap'tan Da, Allah'ın Gönderdiği Kitaplardan İncil'e İnanmış Hristiyan İle Tevrat'a İnanmış Yahudileri Anlıyoruz.  Buna Göre, Hristiyan, Yahut Da Yahudi Kasaptan Et Alınmaz, Alınırsa Yenmez, Diye Bir Anlayış Söz Konusu Değildir. Ama Domuz Etide Yiyin Demiyor. İkisini Müslümanlar Ayırırlar.. Zaten, Eti Satanın Değil Kesenin İnancı Mühimdir. Kesen İlahi Kitaba İnanmış Biri İse, Yani Ehl-İ Kitapsa (Ki, Hristiyan Ülkelerde Akla Gelen Ehl-İ Kitabın Kesmiş Olacağıdır) Kasaptan Et De Alınır, Ehl-İ Kitabın Hazırladığı Yemeği De Yenir. Hususen Müslümanların Bu Hassasiyetini Bilen (Evine Yemeğe Davet Edecek Kadar Veya Evindeki Yemeği İkram Edecek Kadar  Yakın Olan Hristiyan ve Yahudiler Müslümanın Et Hususundaki Bu Hassasiyetine Saygı Duyarlar !... )

Müslümanlar, Bulundukları Hristiyan Ülkelerde Bu Sebeple Zor Durumda Kalmazlar. Çünkü Ehl-İ Kitap Olan Hristiyan'ın, Yahudi'nin Kestiğinin Yeneceğinde Tereddüt Yoktur... Keserken Allah Adını Anma Konusuna Gelince: Allah'ın Adını Unutarak Söylemeyenin Kestiği Yenir. İhmalinden Değil De İnkârından Dolayı Allah Adını Söylemeyenin Kestiği İse Yenmez... Zaten Böyle İnkârcı Birinin Ehl-İ Kitap'tan Olduğu Da Söylenemez. 

Kasaptaki Etleri Kimin Kestiğini Nasıl Bileceğiz? Bilgimiz Yoksa Ne Yaparız? 

Kaldı Ki, Umumiyetle Bilgimiz De Olmaz.. Şüphe İle Haramlık Sabit Olmayacağından, Söylentilere Bakarak Haramdır, Yenmez Diyemeyiz... Bu Da Umumi Olarak Rahatlatıcı Bir Hüküm... Ama Müslüman İyi Araştırır Ona Göre Hareket Etmektedir. Bugün Günümüzde Kasaplarda Helal Kaşeleri Olmaktadır. Olmayan Yerden Alması İstenir Almaması Durumunda da Diğer Kasaptan Alışveriş Edilir. Türkiye’de İse Bu Durum Devlet Tarafından da Denetlenmektedir. 

Bir Başka Tereddüt Konusu: Kasaplık Hayvanı Okla, Şokla Sakinleştirerek Kolay Kesime Hazır Hale Getirmek Mahzurlu Değildir. Burada Mühim Olan, Hayvanın Ölümü Okla, Şokla Değil De, Kesimle Gerçekleşmesidir. Okla, Ya Da Şokla Hayvan Ölür De, Kesim Ölümden Sonra Meydana Gelirse Bu Kesim Ölmüş Hayvanın Etini Yenir Hale Getirmez. Çünkü Ölüm, Kesimle Değil, Kesim Öncesi Yapılan Ok, Ya Da Şokla Gerçekleştirilmiş, Canlı Değil Ölü Hayvan Kesilmiştir.

 Bu Kolaylıklardan Sonra Konuya Takva Anlayışı İçinde Bakanlar Da Çıkabilir. Onlar Daha Dikkatli Ve Titiz Olabilirler. Kendilerine Göre Şüpheli Buldukları Kasaplardan Et Almayabilirler, Kesenini Bilmedikleri Eti Yemeyebilirler.. Bunlar Tenkit Değil Takdir  Edilirler.   Aslında Yabancı Ülkelerde Dikkat Edilecek En Mühim Konu, Domuz Etidir. Ne Türlü Kesimle Kesilirse Kesilsin, Hangi Temizlik Maddesiyle Temizlenmiş Olursa Olsun Domuz Eti Hiçbir Suretle Temizlik Kabul Etmez, Tümüyle Pistir, Alınmaz, Satılmaz, Yenilmez. Tek Kelimeyle Dışkı Hükmünde Kabul Edilir Bulunduğu Zeminde. Bulaştığı Şeyleri De Pis Eder. Ancak Bulaşarak Kirlettiği Düşünülen Şeyler Yıkanarak Temizlenebilir. Bu Konudaki Haramlık Hükmü Kesindir. Şu, Ya Da Bu Yeni Yorumlarla Domuzun Haramlığı Tartışılır Hale Bile Getirilemez. 

Not: Haram Etlerle Helal Etlerin Aynı Yerde Satıldığı Kasaplardan Et Ve Et Mamülleri Alırken Dikkatli Olmak Gerekir. Böyle Bir Yerde Domuz Eti Gibi Haram Etlerle, Sığır Eti Gibi Helal Etler İç İçe Satıldığından Karışma İhtimali Olabilir. Bir Parça Haram Et Veya Yağ Gibi Bir Şey Karışmış Olursa, Helal Eti De Haram Eder. Bu Açıdan Müslümanların Güvenli Yerlerden Et Almalarını Tavsiye Ederiz.